bölük ne demek?
- 10 sözlük, 14 sonuç.BSTS / İstatistik Terimleri Sözlüğü
bölük anlamı İng. block Osm. blok Alm. Block
(Deneysel tasarım) Deney tasarımında işlem ya da gözlem Altındaki olabildiğince türdeş öğeler topluluğu.
(Deneysel tasarım) Deney tasarımında işlem ya da gözlem Altındaki olabildiğince türdeş öğeler topluluğu.
BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
bölük anlamı İng. class Osm. sınıf Alm. Klasse Fr. classe
Dilemsel sayıda öğeden oluşan soyut nesne.
Dilemsel sayıda öğeden oluşan soyut nesne.
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
bölük anlamı
dâire.
dâire.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
bölük anlamı Osm. cümle Fr. classe
(matematik)
(matematik)
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü
bölük anlamı
Osmanlı askerî örgütünde belli görevdeki kişilerden oluşan birliklere verilen ad.
Osmanlı askerî örgütünde belli görevdeki kişilerden oluşan birliklere verilen ad.
Divanü Lügati't-Türk
bölük anlamı
bölük
bölük
Güncel Türkçe Sözlük
bölük, -ğü anlamı
is. 1. Bir bütünden ayrılmış olan parça, kısım: "Bir kandil günü öteki bölükteki büyük hanımın elini öpmeye gitmiştim." -B. Felek. 2. Saç örgüsü. 3. Hizip. 4. ask. Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan birlik: "Şehre giren kuvvetlerimiz iki süvari bölüğünden ibaretmiş." -Y. K. Karaosmanoğlu. 5. mat. On kuralına göre yazılan bir Tam sayının, sağdan sola doğru üçer üçer ayrılan basamaklarından her bir üçlü takımı: Birler bölüğü, binler bölüğü, milyonlar bölüğü.
is. 1. Bir bütünden ayrılmış olan parça, kısım: "Bir kandil günü öteki bölükteki büyük hanımın elini öpmeye gitmiştim." -B. Felek. 2. Saç örgüsü. 3. Hizip. 4. ask. Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan birlik: "Şehre giren kuvvetlerimiz iki süvari bölüğünden ibaretmiş." -Y. K. Karaosmanoğlu. 5. mat. On kuralına göre yazılan bir Tam sayının, sağdan sola doğru üçer üçer ayrılan basamaklarından her bir üçlü takımı: Birler bölüğü, binler bölüğü, milyonlar bölüğü.
Türkçe - İngilizce
bölük anlamı
isim
1) company
2) squad
3) troop
4) maniple
isim
1) company
2) squad
3) troop
4) maniple
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
bölük anlamı
1. Tarlalar ortasında kalmış orman parçası. 2. Toprak, tarla, parçası. 3. Yerli bez parçası, dokuma. 4. Parça parça ayrılan saç örgüsü.
1. Tarlalar ortasında kalmış orman parçası. 2. Toprak, tarla, parçası. 3. Yerli bez parçası, dokuma. 4. Parça parça ayrılan saç örgüsü.
bölük anlamı
Oyunlarda, garsonun getirdiği çay, kahve, şeker.
Oyunlarda, garsonun getirdiği çay, kahve, şeker.
*Nizip -Gaziantep
bölük anlamı
Mahalle.
Mahalle.
*Elmadağ -Ankara
bölük anlamı
Bölük, parça
Bölük, parça
Diyarbakır
bölük anlamı
Askeri bölük
Askeri bölük
Uşak
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Bölük anlamı
Hakkâri ili, Yüksekova ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Hakkâri ili, Yüksekova ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
bölük eş anlamlısı
hizip
is. esk. 1. Bölük, kısım. 2. top. b. Bir siyasi partinin içinde, partinin izlemekte olduğu ana siyasi çizgiye karşı olan, ayrı bir teşkilat merkezi bulunan ve partinin çoğunlukla aldığı kararlara karşı savaşan parti içi grup, fraksiyon, klik.
is. esk. 1. Bölük, kısım. 2. top. b. Bir siyasi partinin içinde, partinin izlemekte olduğu ana siyasi çizgiye karşı olan, ayrı bir teşkilat merkezi bulunan ve partinin çoğunlukla aldığı kararlara karşı savaşan parti içi grup, fraksiyon, klik.
kısım
is. 1. Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim: "Şimdi hayatının rol oynamaya lüzum görmediği kısımlarına yani onun ev hayatına geliyorum." -R. N. Güntekin. 2. Bir cinsten veya meslekten olanların tümü: "Kadın kısmı tutunacak yer ister, güvenecek yer ister." -Z. Selimoğlu. 3. Kol: Bankanın kambiyo kısmında çalışıyorum.
is. 1. Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim: "Şimdi hayatının rol oynamaya lüzum görmediği kısımlarına yani onun ev hayatına geliyorum." -R. N. Güntekin. 2. Bir cinsten veya meslekten olanların tümü: "Kadın kısmı tutunacak yer ister, güvenecek yer ister." -Z. Selimoğlu. 3. Kol: Bankanın kambiyo kısmında çalışıyorum.
"bölük" için örnek kullanımlar
Tarihimizi kullanarak milleti kandıran yeni bir bölük çıktı ortaya.
Using the history of the nation came up with a new company deceived.
Kaynak: gunes.comBaktım bölük yüzbaşı beni çağırdı, gittim oraya çay içiyorduk.
Looked at the squad captain called me, I went there drinking tea.
Kaynak: haber7.comVan'ımızda 1996 yılında yapılan bölük pörçük imar planları vardır.
Van'ımızda development plans in 1996 are fragmentary.
Kaynak: haberx.comBölgemiz bölük pörçük oldu, bir iç savaş veba salgını gibi yayılıyor.
Our region was fragmented, a civil war is spreading like the plague.
Kaynak: yenimesaj.com.trBölük, idari bakımdan tam bir birim oluşturan en küçük askeri birimdir. Bölükler, bir bölük karargâhı ve en az iki (genelde üç, dört)
Kaynak: Bölük (askerî birim)
Kaynak: Bölük (askerî birim)
Tarih: Divan ile bölük terimi eş anlamlıdır. Divanların başında bir divanbaşı bulunurdu. Tahrir defterlerinde divanlardan bahis 16.
Kaynak: Divan (yerleşim)
Kaynak: Divan (yerleşim)
Yüzbaşı, birçok ülkenin kara ve hava kuvvetlerinde asıl görevi bölük komutanlığı olan ve Üsteğmen le Binbaşı arasındaki askerî rütbe.
Kaynak: Yüzbaşı
Kaynak: Yüzbaşı
Binbaşı, birçok ülkenin kara ve hava kuvvetlerinde asıl görevi bölük veya tabur komutanlığı olan ve Yüzbaşı yla Yarbay arasındaki
Kaynak: Binbaşı
Kaynak: Binbaşı
Tabur, bir yarbay ya da binbaşı nın komuta ettiği, bölük ten büyük, alay dan küçük askeri taktik birliktir. Günümüz ordularında ana
Kaynak: Tabur
Kaynak: Tabur
Batarya, orduda en küçük topçu birliği. Piyade , tank , istihkâm gibi sınıflarda tabur 'un altında bölük gelmekte iken, topçu sınıfında bu
Kaynak: Batarya
Kaynak: Batarya
Bir tank taburunda 3 tank bölüğü ve bir karargah bölüğü olmak üzere 4 bölük vardır. Her bir tank bölüğünde yaklaşık 13 tank bulunur.
Kaynak: Tank Taburu
Kaynak: Tank Taburu
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
