Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kök ne demek?

 - 16 sözlük, 28 sonuç.

BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü

kök anlamı İng. radix Fr. base (de numération)
Bir köksel sayılama dizgesinde bir basamağın ağırlığını elde etmek üzere, bir alt sıradaki basamağın ağırlığının çarpılması gereken katsayı, örn. onlu sayılama dizgesinde her sayı yerinin kökü 10'dur. "Taban" sözcüğü, örneği kayan ayrımlı gösterim dizgesinde görülen, matematiksel kullanıma ayrılarak, bu anlam için kullanılmamalıdır.

BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü

kök anlamı İng. root Osm. cezr Alm. Wurzel Fr. racine
1. Bitkinin toprak Altında gelişen, topraktaki tuzları ve suyu emen, bitkiyi toprağa bağlayan, karbohidratları depo eden, hormon sentezleyen ve yer çekimi doğrultusunda büyüyen yapısı. 2. Dişin, saçın, tırnağın gömülü kısımları.

BSTS / Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü

kök anlamı İng. root Osm. cezir Alm. Wurzel Fr. racine
Sözcüğün, ekleri ayrıldıktan sonra, geriye kalan anlamlı bölümü: Evlendirilmek sözcüğünün kökü ev, başlatılmak sözcüğünün kökü baş yapılmalı sözcüğünün kökü yap vb.

BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü

kök anlamı Osm. cezir Fr. racine
Bir kelimenin, şekil öğeleri çıkarıldıktan sonra artık daha yalın bir hale konamıyan kısmı, ki bir kelime ailesi üyelerinde ya değişiksiz veya değişik olarak görünür (bakınız» gövde, köken, taban). Bopp'tan beri, kökleri ikiye ayırırlar: bir şeyi gösterip belirtmeye yarıyan GÖSTERMELİK veya ZAMİRLİK (indicative ou pronominale) kökler ile bunların dışında kalan ve bir şeyin niteliğini gösteren HABERLİK, YÜKLEMLİK, KAVRAMLIK véya FİİLLİK (attributive, predicative, significative ou verbale kökler.

BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü

kök anlamı İng. root Alm. Wurzel Fr. racine
Kelimelerin bütün yapım ve çekim eklerini çıkardıktan sonra ayrılamayan ve esas (temel) anlamı taşıyan bölümü: ye-, sor-, kış, el(elig), al-, dur-, yol, ver- vb.

BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü

kök anlamı İng. radical Osm. cezir, radikal Alm. Radikal Fr. radical
1- Çok kısa yaşamlı olup başka kök ya da moleküllerle hızla tepkime veren ve tek sayılı elektron bulunduran atom ya da molekül (Örn. BrCH3). 2- Olağan koşullarda çevresinden yalıtılamayan, ancak birçok tepkimeden nitelik değiştirmeden geçebilen atom kümesi (Örn. -NO3).

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

kök anlamı
zümre.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

kök anlamı Osm. cezir, cezrî Fr. radical
(köksel) (kimya)
kök anlamı Osm. cezir Fr. racine
(biyoloji ,botanik,matematik)

BSTS / Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu

kök anlamı
Azerbaycan Türkçesi: kök; Türkmen Türkçesi: kök; Gagauz Türkçesi: kök; Özbek Türkçesi: ozak; Uygur Türkçesi: tomur ~ yiltiz;Tatar Türkçesi: Tamir ~ tamir kisäk; Başkurt Türkçesi: tamir; Kmk: tamur; Krç.-Malk.: tamir;Nogay Türkçesi: tamir; Kazak Türkçesi: tübir; Kırgız Türkçesi: ungu; Alt: tazıl; Hakas Türkçesi: töstîk; Tuva Türkçesi: tazıl;Şor Türkçesi: *tazıl; Rusça: koren

BSTS / Veteriner Hekimlik Tarihi ve Deontoloji Terimleri Sözlüğü

kök anlamı
(hlk.) Eyer bağı.

Divanü Lügati't-Türk

kök anlamı
gök, hava, sema
kök anlamı
gök rengi, gök renk, lâcivert
kök anlamı
şehrin dört yanını saran yeşil bölge
kök anlamı
eğer bağı
kök anlamı
kök, asıl
kök anlamı
(Oğuz, Kıpçak) kök, asıl

Güncel Türkçe Sözlük

kök anlamı
(I) is. 1. bit. b. Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm. 2. bit. b. Süsende olduğu gibi yer üstüne sap çıkaran çok yıllık yer altı gövdesi. 3. Bazı şeylerde dip bölüm: Diş kökü. 4. Sapıyla çıkarılan bitkilerde tane: Üç kök maydanoz. 5. mec. Dip, temel, esas: "Ta gölden başlayan tipi ve fırtına Şebben'in sıcak evini kökünden sarsıyordu." -H. E. Adıvar. 6. mec. Kaynak, köken: "Ölenle, son zamanları gevşeyen, azalan fakat kökleri mazinin sağlamlığı içinde kalan eski bir aşinalığım vardı." -A. Ş. Hisar. 7. mec. Bir kimseyi bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü. 8. db. Kelimenin her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü: Yaptırmak kelimesinde kök, -yap bölümüdür. 9. kim. Olağan şartlarda çevresinden yalıtılamayan ancak birçok tepkimede nitelik değiştirmeden geçebilen atom kümesi. 10. mat. Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek veya birleşik değer.
kök anlamı
(II) is. müz. 1. Sazı kurmaya yarayan burgu, kulak. 2. Sap.

Kimya Terimleri Sözlüğü

kök anlamı İng. radical Alm. Radikal Fr. radical
1. Pozitif veye negatif bir veya daha fazla yüklü iyonik bir grup. Ör. OH , NH4+ , SO42 2. Serbest radikal: Bir veya daha fazla eşleşmemis elektron içeren moleküle ait bir parça. Ör. OH. ( C2H5 ). 3.Bir kimyasal tepkimede tek bir atom gibi davranan atom grubu. 4.Asit kökü; normal bir kimyasal tepkimede etkilenmeden kalan elektronegatif atom grubu, 5.Açil kökü; RCO- genel tipindeki bir organik asit kökü, alkil kökü; Metil gibi bir alifatik organik kökü, aril kökü; fenil ya da benzil gibi bir aromatik organik kök.

Kişi Adları Sözlüğü

Kök anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Dar ve derin dere. 2. Gürbüz, sağlıklı. 3. Gök. 4. Asıl, kök, köken

Türkçe - İngilizce

kök anlamı
isim
1) root
2) stem
3) radical
4) base
5) origin
6) radix
7) grass roots
8) fang
9) etymon
10) ground form
11) radical word
sıfat
1) radical
ön ek
1) rhizo-

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kök anlamı
1. Şişman, gürbüz, tavlı. 2. Büyük, kalın, güçlü.
kök anlamı
Dar ve derin dere.

Kaplanlı *Hadım -Konya

kök anlamı
1. Pancar. 2. Salep kökü.
kök anlamı
Gök.

Karaçay, Başhöyük *Kadınhanı -Konya

kök anlamı
Düğün davetiyesi (köy düğünlerinde şeker, badem, ceviz gibi sembolik şeylerle yapılan davet)

Elâzığ ve yöresi

kök anlamı
Kök

Zonguldak Bartın Karabük

kök eş anlamlısı

dip
is. 1. Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü: "Denizin dibinde oltanın ucu, etrafında izmaritler oynaşıyor." -A. Ümit. 2. Taban: Tencerenin dibi. 3. Dikili duran bir şeyin yerle birleştiği nokta ve çevresi veya bir şeyin yanı başı: "Erkeklerin hepsi duvar dibindeydiler şimdi." -A. Kulin. 4. Kapalı bir yerin kapıya göre en uzak bölümü: "Karagöz perdesinin karşısına dizilmiş koltuklardan en diptekine oturdu." -A. İlhan. 5. hlk. Arka, kıç: "Hepsi de tavuğun dibinden sabah sabah çıkmış, taptazedir." -E. E. Talu.
esas
is. (esa:sı) 1. Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel. 2. Bir iş veya sözde doğru biçim: Bu işin esası böyle değil. 3. sf. Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi: Esas düşünce. Esas görev.
kaynak
is. 1. Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz: "Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Bir şeyin çıktığı yer, menşe: İnanılır kaynaklardan alınan haberlere göre... 3. Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge: "Yabancı bir idare, iktisat, ticaret, memleketin bütün kazanç kaynaklarına musallat olur." -F. R. Atay. 4. Araştırma ve incelemede yararlanılan belge, referans: Tapu kayıtları onun XVI. yüzyılda yaşadığını gösteren başlıca kaynaklardandır. 5. Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı veya eserlerin bütünü, literatür. 6. İki metal veya yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi. 7. mec. Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi. 8. fiz. Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer: Işık kaynağı. Isı kaynağı.
köken
is. 1. Bir şeyin çıktığı, dayandığı temel, biçim, neden veya yer, menşe: Yazının kökeni resimdir. 2. Soy, asıl. 3. tic. Bir malın üretildiği veya yapıldığı, alındığı, getirildiği yer, menşe, orijin. 4. hlk. Kavun, karpuz, kabak vb. bitkilerin toprak üstünde yayılan dalları. 5. esk. Tulumbacı hortumlarının uç kısmındaki sarı maden sap.
sap
is. 1. Bitkinin dal, yaprak, çiçek vb. bölümlerini taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövde durumunu alan bölüm. 2. Çiçek veya meyveyi dala bağlayan ince bölüm, sak: Armudun sapı. Gülün dikenli sapı. 3. Bir aracı tutmaya yarayan bölüm: "Bir küçük çekmeceden sapı fil dişi bir revolver çıkarmıştı." -S. F. Abasıyanık. 4. İplik, tire, ibrişim vb. şeylerde iğneye geçirilen bir dikişlik iplik: Bir sap tire. İki sap ibrişim. 5. Kabza. 6. hlk. Demet durumundaki ekinler: Bugün sap çekeceğiz. 7. argo Erkek.
temel
is. 1. Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü: "Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor." -H. E. Adıvar. 2. Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur. 3. sf. mec. En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz: "Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır." -B. Felek. 4. mec. Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler: "Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun." -N. Cumalı.

"kök" için örnek kullanımlar

Zira aynı temelden kök almakta ve aynı amaca hizmet etmektedirler.
Because it takes root and serves the same purpose are fundamentally the same.
Kaynak: blog.radikal.com.tr
İki hücreli bir canlı olan çim, kök ve yapraktan oluşuyor.
Two-celled organism that grass, roots and leaves occurs.
Kaynak: haberler.com
O kadar yıl kök salmış ve muhteşem eserler bırakmıştı; işte onlar yaşayacak.
Rooted in those years, and left the magnificent works of art, it is they live.
Kaynak: ntvmsnbc.com
Bir de kış şartları çimin kök salmasını engelliyor.
I also rooted in winter conditions prevent the grass.
Kaynak: ntvspor.net
Bu tür polinomların gerçel olmayan karmaşık değerli kökleri çift halinde gelmektedir: z bir kök ise ar z de bir köktür.Viète formülleri
Kaynak: Kök (matematik)
Kök hücre, mitoz bölünme yle özelleşmiş hücre tiplerine farklılaşabilen ve daha fazla kök hücre üretmek için kendini yenileme yeteneğine
Kaynak: Kök hücre
Kök Ayaklılar Rhizopoda; Protistalar aleminden protozoa şubesine ait kök ayaklılar sınıfındaki canlılardır. Kök Ayaklılar; Ökaryot hücre
Kaynak: Kök ayaklılar
Bir asal kök modülü n sayılar teorisi ndeki modüler aritmetik ten bir kavramdır. Eğer n ge 1 olan bir tamsayı ise, n formuna göre
Kaynak: Asal kök
Matematik te kök testi bir : sum_n 1^infty a_n. sonsuz seri sinin yakınsaklığını belirlemek için kullanılan bir yöntemdir.
Kaynak: Kök testi
Yedi kök soy (root-race),Teozofi 'de kullanılan bir terim olup, Dzyan kitabı gibi Doğu'nun kadim metinlerinden yola çıkan Batı
Kaynak: Yedi kök soy
Özellikle, kilimleri boyamak için dağlardaki bitki kök lerinden elde edilen boyalardır . En çok kullanılan çeşitleri; Gök boya (mavi);
Kaynak: Kök boya
Mezenkimal kök hücre, hücre lerin bağ dokularında bulunan, erişkin haldeki kök hücre tipidir. Doku ların destek bölümü olan "Stroma hücre"
Kaynak: Mezenkimal kök hücre
Botanikte embriyo nun radikula sından değil de, bitkinin başka bir organından oluşan kök lere ek kök ya da adventif kök adı verilir.
Kaynak: Ek kök
Zaman serisi modellerinde, otoregresif bir ekonometri k modelde y_t a+by_t-1+varepsilon_t denklemi için | b | geq 1 ise birim kök ün
Kaynak: Birim kök

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.