kurtarmak anlamı
(-i) 1. Bir canlıyı bir felaketten, tehlikeden veya zor durumdan uzaklaştırmak: "Şu durup dururken şimşek gibi çakan ağrılardan kurtarsınlar, servetimin yarısını anamın ak sütü gibi vereyim." -R. N. Güntekin. 2. Kurtulmasını sağlamak: "Bunlar tahlisiye madalyalarıdır. Geçen sene yangında bir çocuğu kurtardım." -N. Hikmet. 3. Uzaklaştırmak. 4. Kazandırmak, yeniden ele geçirmek: "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." -Atatürk. 5. Bir şeye zarar gelmesini önlemek: "Bu kız beni ilk defa çevreme karşı isyandan kurtardı." -H. E. Adıvar. 6. Birinin cezalandırılmasına engel olmak: "Baban bana vaktiyle iyilik yaptı, seni kurtaracağım." -H. E. Adıvar. 7. (nsz) Bir şeyin değerini karşılamak: Beş bin liradan aşağısı kurtarmaz!

kurtarmak anlamı
fiil
1) recover
2) save
3) rescue
4) salvage
5) redeem
6) liberate
7) free
8) bail
9) rid
10) help
11) bail out
12) retrieve
13) extricate
14) deliver
15) relieve
16) disembarrass
17) disengage
18) retrieve from
19) disabuse
20) clear
21) tear away
22) set free
23) salve
24) disabuse of
25) disembody
26) clean up
27) keep from
28) bring through
29) pull through
30) bring off
31) absolve
32) unfetter
33) get out of a jam
34) worry out of

kurtarmak anlamı
Yemeği hazırlayıp yenecek duruma getirmek

-Balıkesir
*Akyazı -Sakarya
*Düzce -Bolu
Epçe *.Develi -Kayseri
*Bor -Niğde