yetiştirmek ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
yetiştirmek anlamı
bakınız» üretmek.
bakınız» üretmek.
Güncel Türkçe Sözlük
yetiştirmek anlamı
(-i, -e) 1. Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak. 2. Vaktinde hazır olmasını sağlamak, Tamamlamak, bitirmek: Kitabı önümüzdeki aya yetiştireceğim. 3. Birini gerekli bir iş için tam zamanında bir yere götürmek: Hastayı doktora yetiştirmek. 4. (nsz) Üretmek, büyütmek, geliştirmek: "Evlerinin bahçesinde bir iki elma, erik ağacı yetiştirirler." -N. Cumalı. 5. İletmek, duyurmak: "Müjdeyi komşu hanımlara yetiştirmeye koşmuştu." -H. F. Ozansoy. 6. Sağlayıp vermek: "Sigara yakmak isteyenlere kibrit yetiştirir." -H. Taner. 7. (-i) Yetmesini sağlamak: "Cephemiz susuz, kuru ekmek ve benzini güç yetiştiriyoruz." -F. R. Atay. 8. (-e) mec. Söylenmemesi gereken bir şeyi hemen söylemek: "Hiç kalır mı? Ertesi gün valiye yetiştirdiler." -M. Ş. Esendal. 9. (-i) mec. Çocuğun gelişip büyümesine özen göstermek: "Munise'yi güzel ahlaklı bir kadın olarak yetiştirecektim." -R. N. Güntekin. 10. (-i) mec. Eğitim, öğrenim sağlamak.
(-i, -e) 1. Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak. 2. Vaktinde hazır olmasını sağlamak, Tamamlamak, bitirmek: Kitabı önümüzdeki aya yetiştireceğim. 3. Birini gerekli bir iş için tam zamanında bir yere götürmek: Hastayı doktora yetiştirmek. 4. (nsz) Üretmek, büyütmek, geliştirmek: "Evlerinin bahçesinde bir iki elma, erik ağacı yetiştirirler." -N. Cumalı. 5. İletmek, duyurmak: "Müjdeyi komşu hanımlara yetiştirmeye koşmuştu." -H. F. Ozansoy. 6. Sağlayıp vermek: "Sigara yakmak isteyenlere kibrit yetiştirir." -H. Taner. 7. (-i) Yetmesini sağlamak: "Cephemiz susuz, kuru ekmek ve benzini güç yetiştiriyoruz." -F. R. Atay. 8. (-e) mec. Söylenmemesi gereken bir şeyi hemen söylemek: "Hiç kalır mı? Ertesi gün valiye yetiştirdiler." -M. Ş. Esendal. 9. (-i) mec. Çocuğun gelişip büyümesine özen göstermek: "Munise'yi güzel ahlaklı bir kadın olarak yetiştirecektim." -R. N. Güntekin. 10. (-i) mec. Eğitim, öğrenim sağlamak.
Türkçe - İngilizce
yetiştirmek anlamı
fiil
1) rush
2) nurture
3) grow
4) raise
5) train
6) educate
7) cultivate
8) bring up
9) produce
10) breed
11) rear
12) farm
13) discipline
14) school
15) coach
16) cradle
17) groom
18) turn out
fiil
1) rush
2) nurture
3) grow
4) raise
5) train
6) educate
7) cultivate
8) bring up
9) produce
10) breed
11) rear
12) farm
13) discipline
14) school
15) coach
16) cradle
17) groom
18) turn out
yetiştirmek eş anlamlısı
bitirmek
(-i) 1. Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak: "Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." -P. Safa. 2. Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak: "Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu." -A. Gündüz. 3. Onulmaz duruma getirmek, mahvetmek: "Yetişir koştuğum aşkın peşi sıra / Bitirdi beni bu içki, bu kumar" -C. S. Tarancı.
(-i) 1. Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak: "Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." -P. Safa. 2. Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak: "Onu en çok bitiren Filistin, Irak cepheleri oldu." -A. Gündüz. 3. Onulmaz duruma getirmek, mahvetmek: "Yetişir koştuğum aşkın peşi sıra / Bitirdi beni bu içki, bu kumar" -C. S. Tarancı.
büyütmek
(-i) 1. Büyük duruma getirmek, genişletmek: "Onun hicvi, yalnızca görüntüleri büyüten bir büyüteç değil." -N. Hikmet. 2. Yetiştirmek, bakmak: "Beni doğuran, emziren, büyüten anacığımı bunlara değiştim." -E. Şafak. 3. mec. Abartmak, mübalağa etmek: "Bir ara yine işi büyüttüğüne, hayale kapıldığına hükmetti." -R. H. Karay.
(-i) 1. Büyük duruma getirmek, genişletmek: "Onun hicvi, yalnızca görüntüleri büyüten bir büyüteç değil." -N. Hikmet. 2. Yetiştirmek, bakmak: "Beni doğuran, emziren, büyüten anacığımı bunlara değiştim." -E. Şafak. 3. mec. Abartmak, mübalağa etmek: "Bir ara yine işi büyüttüğüne, hayale kapıldığına hükmetti." -R. H. Karay.
duyurmak
(-i, -e) 1. Duymasını sağlamak: "Sesini duyuramadığını anlayarak daha kuvvetle tekrar etti." -P. Safa. 2. İlan etmek. 3. mec. Sezdirmek.
(-i, -e) 1. Duymasını sağlamak: "Sesini duyuramadığını anlayarak daha kuvvetle tekrar etti." -P. Safa. 2. İlan etmek. 3. mec. Sezdirmek.
iletmek
(-i) 1. Götürmek, ulaştırmak, nakletmek, geçirmek: "Bunların tek kaygıları gördüklerini, duyduklarını okurlara iletmektir." -S. Birsel. 2. fiz. Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere götürmek.
(-i) 1. Götürmek, ulaştırmak, nakletmek, geçirmek: "Bunların tek kaygıları gördüklerini, duyduklarını okurlara iletmektir." -S. Birsel. 2. fiz. Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere götürmek.
tamamlamak
(-i) 1. Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek: "Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı." -N. F. Kısakürek. 2. Bitirmek: "Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti." -Ö. Seyfettin.
(-i) 1. Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek: "Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı." -N. F. Kısakürek. 2. Bitirmek: "Bu, otuz yaşına gelmeden altmışını tamamlamış sıska bir gençti." -Ö. Seyfettin.
üretmek
(nsz) 1. Aynı türden canlıları çoğaltmak: "Minnacık bir kir, olduğu yerde durmuyor, dakikada üçe beşe katlanarak çoğalan mikroplar üretiyordu." -E. Şafak. 2. Ekonomik bir etkinlik sonucu ürün elde etmek: Petrol üretmek. Çimento üretmek. 3. mec. Oluşturmak, yaratmak, meydana getirmek: Şiir üretmek.
(nsz) 1. Aynı türden canlıları çoğaltmak: "Minnacık bir kir, olduğu yerde durmuyor, dakikada üçe beşe katlanarak çoğalan mikroplar üretiyordu." -E. Şafak. 2. Ekonomik bir etkinlik sonucu ürün elde etmek: Petrol üretmek. Çimento üretmek. 3. mec. Oluşturmak, yaratmak, meydana getirmek: Şiir üretmek.
"yetiştirmek" için örnek kullanımlar
Daha adil olmak ve adil bir nesil yetiştirmek için anne kucağı şart.
You bring up a generation to be fair and equitable terms for the mother's arms.
Kaynak: hakimiyet.com'Büyük Türkiye' idealini omuzlayacak nesilleri yetiştirmek zorundayız.
'Great Turkey' ideal omuzlayacak have to educate generations.
Kaynak: timeturk.comBundan sonraki hedefimiz, Türkiye'den global liderler yetiştirmek.
The next goal is to train global leaders in Turkey.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.trBilginin yanında sosyal sorumluluğu olan öğrenciler yetiştirmek istiyoruz.
Students who would like to cultivate knowledge as well as social responsibility.
Kaynak: haberler.comKöy Enstitüleri, ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılmış okullardır. Tamamen Türkiye'ye
Kaynak: Köy Enstitüleri
Kaynak: Köy Enstitüleri
İmam-Hatip lisesi, Türkiye 'de Sünni mezhebi ne göre din görevlisi yetiştirmek amacı ile kurulmuş, orta öğretim düzeyinde dinî eğitim
Kaynak: İmam hatip lisesi
Kaynak: İmam hatip lisesi
ogg | Hitlerjugend), genç erkekleri nazi ilkelerine göre eğitmek ve yetiştirmek amacıyla Baldur von Schirach 'ın 1922 'de kurduğu bir
Kaynak: Hitler Gençliği
Kaynak: Hitler Gençliği
Işıklar Askeri Hava Lisesi, Bursa 'da,Türk Silahlı Kuvvetleri 'ne subay yetiştirmek için lise düzeyinde eğitim ve öğretim yapan, beş
Kaynak: Işıklar Askerî Hava Lisesi
Kaynak: Işıklar Askerî Hava Lisesi
1870 yılında Osmanlı Devleti 'nde, ilk ve orta öğretim kız okullarına öğretmen yetiştirmek için açılan eğitim kurumu. Kız öğretmen okulu
Kaynak: Dârülmuallimât
Kaynak: Dârülmuallimât
Musiki Muallim Mektebi, 1924 yılında ortaöğretime müzik öğretmeni yetiştirmek amacıyla Ankara 'da doğrudan Maarif Vekaleti'ne (Milli Eğitim
Kaynak: Musiki Muallim Mektebi
Kaynak: Musiki Muallim Mektebi
Tıbbiye, Osmanlı İmparatorluğu 'nda tıp dalında öğrenci yetiştirmek ve batılı anlamda bir tıp anlayışına sahip doktorlar yaratmak amacıyla
Kaynak: Tıbbiye
Kaynak: Tıbbiye
Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK ) tarafından Hizmet Ödülü, bilim insanı yetiştirmek, kendi bilim dalını
Kaynak: TÜBİTAK Hizmet Ödülleri
Kaynak: TÜBİTAK Hizmet Ödülleri
Darülmuallimin, Sultan Abdülmecid döneminde 1847'de, rüştiyelere erkek öğretmen yetiştirmek üzere açılan okuldur. 1839 yılında ilan edilen
Kaynak: Darülmuallimin
Kaynak: Darülmuallimin
Adalet Meslek Yüksekokulları, adalet le ilgili devlet dairelerine yüksek derecede görevli yetiştirmek amacıyla kurulmuş, Türkiye üniversite
Kaynak: Adalet Meslek Yüksekokulları
Kaynak: Adalet Meslek Yüksekokulları
Polis Meslek Egitim Merkezi (POMEM); Emniyet Teşkilatının ihtiyacı olan polis memurlarını yetiştirmek üzere 4 yıllık fakülte mezunlarından
Kaynak: POMEM
Kaynak: POMEM
İzmir Yüksek Öğretmen Okulu, 1980 -1982 yılları arasında Buca 'da öğretmen yetiştirmek amacıyla hizmet veren okul . Daha önce adı Buca
Kaynak: İzmir Yüksek Öğretmen Okulu
Kaynak: İzmir Yüksek Öğretmen Okulu
Teknik Eğitim Fakültesi, teknik Öğretmen yetiştirmek amacıyla kurulmuştur. Mezunlarının bir kısmı MEB merkez ve taşra teşkilatlarında
Kaynak: Teknik Eğitim Fakültesi
Kaynak: Teknik Eğitim Fakültesi
uygulamak, yaymak ve bu bilgilerle donatılmış bireyler yetiştirmek, temel ilkeleri ise bilimsel yaklaşım, akademik özgürlük,
Kaynak: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Kaynak: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Doğduğu köyün 3 yıllık okulunda eğitim gördü. 1937 yılının son günlerinde, henüz 16 yaşındayken hint keneviri yetiştirmek suçundan
Kaynak: İbrahim Balaban
Kaynak: İbrahim Balaban
O zamanlar bir koloni olan Connecticut için üst düzeyde eğitimli görevli ve papaz yetiştirmek isteyen ruhbanlar, burada bir okul kurmak
Kaynak: Yale Üniversitesi
Kaynak: Yale Üniversitesi
islenilen miktar ve kalitede yeraltı suyunun kirletici etkilerden korunması konularında teknik insangücünü yetiştirmek ve araştırma yapmaktır.
Kaynak: Hidrojeoloji mühendisliği
Kaynak: Hidrojeoloji mühendisliği
FKÖ'nün kurumsallaşması aşamasında Arap devletleri Filistinliler i mücadele yönünde yetiştirmek amacıyla askeri okullarına alma talebinde
Kaynak: Filistin Kurtuluş Örgütü
Kaynak: Filistin Kurtuluş Örgütü
İleri üsleri ele geçirip savunacak deniz erlerini yetiştirmek ve deniz seferlerine bağlı kara ve hava harekatlarını yürütmekle görevlidir.
Kaynak: Amerika Birleşik Devletleri Deniz Piyade Kolordusu
Kaynak: Amerika Birleşik Devletleri Deniz Piyade Kolordusu
fizik, kimya, fizikokimya ve temel mühendislik konularında güçlü bir altyapıya sahip ve bunları alanında kullanabilen mezunlar yetiştirmek,
Kaynak: Metalurji ve malzeme mühendisliği
Kaynak: Metalurji ve malzeme mühendisliği
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
