canlı anlamı Osm. zevilhayat Fr. être vivant
(botanik)

canlı anlamı Osm. zihayat Fr. vivant
(biyoloji)

canlı anlamı
sf. 1. Canı olan, diri, yaşayan: "Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı." -N. Cumalı. 2. Hareketli, hayat dolu, dinamik: "Yeni ufuklar arıyor, insanlarla daha geniş, canlı ilişkiler kurmak istiyordum." -A. Ağaoğlu. 3. Güçlü, etkili. 4. Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk). 5. is. Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan. 6. is. Canlı yayın. 7. zf. Hareketli, hayat dolu, dinamik bir biçimde: "Umut iyidir. İnsanı canlı ve güçlü tutar." -A. Kutlu.

canlı anlamı
sıfat
1) live
2) alive
3) living
4) vibrant
5) lively
6) vivid
7) crisp
8) bright
9) fresh
10) bustling
11) vital
12) active
13) brisk
14) animated
15) animate
16) vivacious
17) colorful
18) spirited
19) warm
20) snappy
21) rich
22) lusty
23) graphic
24) perky
25) exuberant
26) picturesque
27) racy
28) saturated
29) hearty
30) glowing
31) sprightly
32) peppy
33) zippy
34) humming
35) mercurial
36) crispy
37) quick
38) swinging
39) rousing
40) full of life
41) sappy
42) gay
43) dashing
44) exhilarated
45) smart
46) breezy
47) springy
48) driving
49) dewy
50) mettlesome
51) beany
52) corky
53) with it
54) expressive
55) feeling
56) ginger
57) gingery
58) graphical
59) inspired
60) mettled
61) in the flesh
62) colourful
63) go-go
isim
1) life
2) living being
3) living creature
4) quick
zarf
1) brightly
2) genially
kelime öbeği
1) full of beans

canlı anlamı
1. Çelik oyununda çeliği çelmeye hakkı olan (kimse). 2. Saklambaç oyununda kaleye ebeden önce gelen (kimse).

canlı anlamı
Güçlü, şişman, iri.

*Eğridir -Isparta

Canlı anlamı
İzmir ili, Bayındır ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Canlı anlamı
Samsun ili, Çarşamba ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.