Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

dinamik ne demek?

 - 5 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

dinamik anlamı
bakınız» devimsel

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

dinamik anlamı Osm. kuvvaniyet Fr. dynamique
(fizik)

Güncel Türkçe Sözlük

dinamik, -ği anlamı
is. 1. Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi. 2. sf. fiz. Hareketli, her an değişebilen, duruk karşıtı. 3. sf. fel. Devimsel. 4. sf. mec. Canlı, etkin, hareketli: "Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik." -A. Ümit.

Türkçe - İngilizce

dinamik anlamı
sıfat
1) dynamic
2) high-pressure
isim
1) dynamics

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

dinamik anlamı Fr.dynamique
1. Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi: § "Action" dinamik bir ameliye, iş, sabit ve muayyen bir çalışma konusudur." -Peyami Safa, Osmanlıca Türkçe Uydurmaca, 142. § "…öğretim ve eğitim, çok yönlü, çoğulcu, dinamik olmazsa; gelişmekte olan…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 51. 2. Devimsel: § "... belirli ve değişmez bir gerçek olmayan Batının dinamik tarihi ve medeniyetinin toplu manası yanında ekleme ve çarpık bir gölge hâlinde kalıyor." -Peyami Safa, Doğu-Batı Sentezi, 14. 3. mec. Canlı, etkin, hareketli. § "Düne kadar hayat denilen şeyin bütün dinamik unsurlarıyla fıkır fıkır kaynayan bu adam henüz genç denilebilecek bir yaşta nasıl ölebilirdi?" -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 104. § "Bu yeni dönemi çok iyi simgeleyen gepegera, çok dinamik, çok üretken Deniz, proGram spikeri" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 40. § " TV'deki parıltılı, dinamik görünümüne oranla şimdi solgun, yorgun." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar-Çok Uzak Fazla Yakın, 445. § "Halit ayarcı tekrar dinamik rehavetinden ve alakasızlığından sıyrıldı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, 262. § "Eserin dinamik yapısını bozmaz." -Peyami Safa, Sanat-Edebiyat-Tenkit, 33. § "... şimşek hızı ve gayet dinamik çizgilerle takip edecek." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 155.

dinamik eş anlamlısı

canlı
sf. 1. Canı olan, diri, yaşayan: "Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı." -N. Cumalı. 2. Hareketli, hayat dolu, dinamik: "Yeni ufuklar arıyor, insanlarla daha geniş, canlı ilişkiler kurmak istiyordum." -A. Ağaoğlu. 3. Güçlü, etkili. 4. Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk). 5. is. Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan. 6. is. Canlı yayın. 7. zf. Hareketli, hayat dolu, dinamik bir biçimde: "Umut iyidir. İnsanı canlı ve güçlü tutar." -A. Kutlu.
devimsel
sf. 1. Devinim durumunda olan, hareki. 2. fel. Devinimi yalnızca fizik kanunlarına bağlı olmayan, aynı zamanda etkin bir gücü, bir amacı da içeren, dinamik.
etkin
sf. 1. Hareketli, işleyen, çalışan, etkili, faal, aktif, dinamik. 2. fel. Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı. 3. kim. Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom).
hareketli
sf. 1. Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik, mobilize. 2. Canlı, kıpırdak: "Ben olsam daha hareketli birini seçerdim ama zevkine saygı gösteriyorum." -İ. O. Anar.

dinamik zıt anlamlısı

duruk
is. fiz. 1. Hareket etmeyen nesnelerin üzerindeki kuvvet dengeleri ile uğraşan bilim dalı, statik. 2. Dalgalı akımlı elektrik motor veya üreteçlerinde hareketsiz bölüm, stator. 3. sf. Hareketi olmayan, belirli bir süre değişmeyen, statik, dinamik karşıtı. 4. sf. Kuvvetlerin dengelenmesiyle ilgili olan.

"dinamik" için örnek kullanımlar

Öğleden sonra ise farklı ve dinamik geçecek bir döneme gireceksiniz.
In the afternoon, the dynamic will be different and will enter a period.
Kaynak: haberciniz.biz
Hızla gelişen ve büyüyen ekonomisi ile en dinamik ülkeler arasındadır.
Among the countries with the most dynamic economy in a rapidly evolving and growing.
Kaynak: medyafaresi.com
Sektör temsilcisi arkadaşlarımı çok dinamik ve üretken buldum.
I found many of my friends a dynamic and productive sector representatives.
Kaynak: turizmdebusabah.com
Ortadoğu'da çıkacak olan dinamik bir oluşum, emperyalizmi rahatsız ediyor.
The Middle East, which will be a dynamic formation, imperialism, it bothers me.
Kaynak: haber.stargazete.com
Matematiksel model ya da dinamik model, bir sistem in matematik diliyle ifade edilmesi. Bir matematiksel model oluşturma süreci
Kaynak: Matematiksel model
Dinamik Rastgele Erişimli Bellek (Dynamic Random Access Memory), dinamik rastgele erişimli bellek bir tümleşik devre içinde her bir veri
Kaynak: DRAM (bilgisayar)
DRAM (bilgisayar), Bilgisayarda dinamik rastgele erişimli bellek. Dram (tiyatro), Sahne için yazılmış tiyatro oyunu. Dram , Ermenistan para
Kaynak: Dram
Domino lojiği, CMOS dinamik sayısal devrelerin kaskat bağlanmasında kullanılan bir yöntemdir. Dinamik sayısal devre bloklarının birbirine
Kaynak: Domino lojiği
Demografi, Dünya 'da veya bir ülke de bulunan nüfusun yapısını, durumunu, dinamik özelliklerini inceleyen bilim dalıdır. Yunanca demos
Kaynak: Demografi
Active Server Pages ( Türkçe : Etkin Sunucu Sayfaları) kısaca ASP, Microsoft 'un ilk dinamik web sayfaları üretmek için geliştirdiği sunucu
Kaynak: ASP
Seyir füzesi (İngilizce: Cruise missile) kaldırıcı kuvvet olarak kanatçıklarının yardımıyla havanın dinamik yapısından, sürüklenmeyi
Kaynak: Seyir füzesi
Özdevinimli (dinamik) web sayfaları , web uygulamaları ve XML tabanlı web hizmetleri yaratılmasına olanak sağlar. Aynı işletme
Kaynak: ASP.NET
SDRAM, eş zamanlı dinamik rastgele erişimli bellek (synchronous dynamic random access memory). Bir tek durumlu bilgisayar belleği
Kaynak: SDRAM
Alizeler, 30° kuzey ve 30° güney paralelleri çevresindeki dinamik yüksek basınç kuşaklarından, ekvatora doğru olan rüzgar lardır.
Kaynak: Alizeler
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.