Ama tarif edilemeyen bir
doyumsuzluk söz konusu.
But a dissatisfaction that can not be described.
Kaynak: hurriyet.com.trHerkeste bir
doyumsuzluk, bir isteksizlik var.
Everyone is a dissatisfaction, there is a reluctance.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBu mesleğime karşı güzel bir
doyumsuzluk.
This is my first job dissatisfaction against the beautiful.
Kaynak: hurriyet.com.trObot; Türk ve Altay halk inancında
doyumsuzluk cinidir. Ubot olarak da söylenir. Ubır'ın bir türüdür. Görünüşleri son derece çirkindir.
Kaynak: UbırAçıklama : Oysa çapkınlık bir
doyumsuzluk biçimidir. Erkek ya da kadın bir karşı cinsin hemen arkasından yeni arayışlara başladığında böyle
Kaynak: ÇapkınlıkRomanda, aslında her şeye sahip, güzel ve kocasını da seven Severine adlı bir kadının
doyumsuzluk nedeniyle gündüzleri lüks bir randevu
Kaynak: Gündüz Safası (roman)Yaşamının ilerleyen yıllarında mesleğinden
doyumsuzluk duyduğu için intar eder. Emerald: Salim'in teyzesi, Mümtaz'ın kardeşidir.
Kaynak: Geceyarısı ÇocuklarıDavranışlarda ne kadar
doyumsuzluk, açgözlülük, kızgınlık, sinir varsa ruh içinde o kadar çok Karma oluşur. Ruh sakinlik, dinginlik
Kaynak: Karma yasası