Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
alacık anlamı
1. Üzeri dal veya hasırla örtülen çoban evi, tarla, bostan, bağ kulübesi, çardak: Bağı beklemek için alacık yapıyoruz. 2. Çul veya keçeden yapılan çadır. 3. Göçebe çadırlarının üzerine konan eğri ağaç, eğilmesi kolay ağaç sürgünü. 4. Bostan korkuluğu. 5. Ormandaki küçük düzlük, ağaçsız yer: Davarı ormandaki alacıkta otlattım. 6. Vücuttaki çok küçük leke: Bu ala sayılmaz, bir alacık.
alacık anlamıYaylaya kurulan hasır bir çeşit çadır.
Afyon
Isparta
alacık anlamıApaçık, açık kalan yer.
Dereçine *Sultandağı Afyon
alacık anlamıÇardak, basit barınak, kulübe.
Kızılhamza *Ortaköy Çorum
Van
Afşar, Pazarören *Pınarbaşı Kayseri
alacık anlamıAğaç güme, çadır
Kütahya ve yöresi