döviz anlamı İng. exchange, foreign exchange
Yabancı para cinsinden ödemeye aracılık eden kambiyo senetleri, kredi kartları gibi araçlar ile yabancı kâğıt ve madeni para.

döviz anlamı İng. foreign cheque Osm.döviz Fr. devise
Yabancı ülkeler için verilen çek, ödek, para aktarımı buyruğu gibi işlemlerde ödemenin yapılacağı para.

döviz anlamı
is. 1. ekon. Ülkeler arası ödemelerde kullanılabilecek para, çek, poliçe vb. her türlü ödeme aracı. 2. ekon. Yabancı ülke parası. 3. Herhangi bir konuyu tanıtma, duyurma, propaganda yapma amacıyla üzerine yazı yazılmış bez veya karton.

döviz anlamı
isim
1) currency
2) foreign currency

döviz anlamı Fr.devise
1. Ülkeler arası ödemelerde kullanılabilecek para, çek ve poliçe gibi her türlü ödeme aracı: § "Çünkü adamların dövize gereksinimleri var." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 8. § "İkisini birleştirirseniz, türkiye için kurtarıcı döviz şu olur." -Peyami Safa, Doğu-Batı Sentezi, 78. § "Zaten şimdiden döviz rezervlerinin erimesi dolayısıyla ithalat önemli ölçüde kısılmıştır.-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 54. 2. Yabancı ülke parası: § "Takım takım faturalarını burnuma dayadıkları zaman, seyahatlerinde bulup buluşturup arkandan Avrupa, Amerika'ya döviz akıttığım zaman soruyor muyum ben sana neye kararında bırakmıyorsun diye..." -Reşat Nuri Güntekin, Balıkesir Muhasebecisi, 33. § "Her memlekette döviz kaçakçılığı, karaborsa, istifçilik, tüccar ve esnaf hilesi, her memlekette hırsızlık, dolandırıcılık, batakçılık, fuhuş..." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 153. § " Toplantıların kulisinde, dışarı tişört satıp da içeri döviz getirdiğiyle övünenlerden biri..." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 258. § "Büyük işadamı ağızlarım ve paranın radyum ışıltısına karşı koyamayışım, beni yıllarca sonra, kötü bir mutsuzluk kafesine, eli, ayağı ve kalbi kirlenmiş emekli bir döviz kaçakçısı olarak, yerleştirmekten başka işe yaramayacaktı." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 467. 3. Propaganda veya tanıtma amacıyla üzeri yazılmış bez veya karton: § "Bir de edebiyat alanında açmak iddiasında olduğunuz çığırı belirtecek bir döviz, bir formül bulmamız lazım geliyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 32. § "Meşhur bir döviz'i var." -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 126. § "Umumi dövizleri de bunalım, cemiyetin her hâlinden şikâyet..." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 59.