Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

alâkadar ne demek?

- 4 sözlük, 4 sonuç.

BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü

alâkadar anlamı
ilgili.

Güncel Türkçe Sözlük

alakadar anlamı
sf. (ala:kadar, l ince okunur) İlgili.

Türkçe - İngilizce

alakadar anlamı
concern

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

alakadar anlamı
İlgi

Urfa

alâkadar eş anlamlısı

ilgili
sf. İlgilenmiş olan, ilgisi bulunan, alakalı, alakadar, müteallik: "Tütün piyasası ile ilgili hesapların bir ucu, yine elindeydi." -N. Cumalı.

"alâkadar" için örnek kullanımlar

Herkes kendi dünyasında ve etrafı ile hiç alakadar değiller.

Everyone has their own with no concern around the world, and they are not.

Kaynak: blog.milliyet.com.tr

Toplantıda, bölge sakinleri, bölge ile alakadar soru ve sorunlarını aktardı.

At the meeting, residents of the area, said that questions and problems of concern to the region.

Kaynak: haberler.com

Bugünün genç kızları alakadar ama babaannelerimizin futbolla ne alakaları vardı!

Today's young girls soccer babaannelerimizin What relevance, but there was concern!

Kaynak: fotomac.com.tr

Çünkü Türkiye'de mevcut menajerlik sistemi, sporcuların transferleri ile alakadar.

Because the current managerial system in Turkey, the athletes involved with transfers.

Kaynak: radikal.com.tr

hayvancılık, süt ürünleri; daha sonraları askerlik, idarecilik; yakın çağlarda ticaret , bilim ve sanat (özellikle müzik) ile alakadar olmuşlardır.
Kaynak: Dorak

Bu bazen bir vak'a olur, beni alâkadar eden bir vak'a.. Fakat çok kere pek alakadar olduğum insan tipi. (Şu vak'ayı veya şu insanı, şu tipi
Kaynak: Reşat Nuri Güntekin

Üstelik yapay zekâlı askerler oyuncunun hareketi sonucu çıkan sese tepki göstermektedirler Düşman askerleri savaşla alakadar olmadıkları
Kaynak: Crysis

right | Halim, kız kardeşinin arkadaşı olan Hatice'yle renklerinin bolluğu ve çocuklarının güzelliği yüzünden alakadar oldu.
Kaynak: Öteki Defterler

Kongre ye, iktisat la alakadar (ilgili) hususi (özel) ve resmi, şahıs ve müesseselerin (kurumların) davet edilmiş ve her birine tebliğ
Kaynak: 1948 Türkiye İktisat Kongresi

Beklenen balo gerçekleşir ve Bay Bingley'nin evin en büyük ve en güzel kızı Jane ile fazlaca alakadar olması özellikle Bayan Bennet'i çok
Kaynak: Gurur ve Önyargı

konumundadır. İtalya'nın düşmesinin ardından Hudal ülke çapında esir edilen Alman savaş esirlerinin durumuyla yakından alakadar olmaya başlar.
Kaynak: Nazi kaçış yolları

personelinin kullanabileceği şekilde onarılmıştır, sağlık personeli bu lojmana haftada bir gün süreyle gelip vatandaşların sağlığıyla alakadar olur.
Kaynak: Alaplıortacı, Alaplı

anne bulunmasını tavsiye edip bunu Yoheved'in yapabileceğini belirtti; sonuç olarak Musa, İbrani geçmişiyle alakadar bir şekilde büyümüş oldu
Kaynak: Miryam

1960'lardan beri Üçüncü Tapınağın inşasını destekleyen Goren, bölgedeki mesihçi projelerle alakadar oldu. Kazılarda yer alan Rabbi Yehuda
Kaynak: Üçüncü Tapınak

Lobbicilik faaliyeti zamanı esas hedef Azerbaycanın tarihi , medeniyyeti, gelişimi, Dağlık Karabağ ve aynı zamanda ülkemizi alakadar eden
Kaynak: ASAIF

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)