duvaklı anlamı sf. 1. Başı ve yüzü duvakla örtülü. 2. hlk. Doğduğunda başında zar olan (bebek), perdeli.
Türkçe - İngilizce
duvaklı anlamı veil
duvaklı eş anlamlısı
perdeli sf. 1. Perdesi olan veya perde ile örtülü bulunan: "Loş çadırın kat kat perdeli kapısını kaldırdı." -N. Hikmet. 2. Duvaklı. 3. müz. Perde sağlamak için parmaklarla basılacak yerleri olan (çalgı): Fagot, perdeli bir çalgıdır.
"duvaklı" için örnek kullanımlar
Lavan gece vakti Yakup'un, küçük kızkardeş olan Rahel ile evlendiğini sanması için duvaklı gelinin (Lea ) yanına genç hizmetçi Zilpa'yı verdi. Kaynak:Zilpa
Gelin kırmızı duvaklı (eskiden)olarak evinden alınırdı. Bu ara damatın arkadaşları, gelinin önceden hazırladığı, çocuğu olduğunda beşik Kaynak:Hasırcı, Ladik