Vekillerimiz aracılığıyla önerge vermiştik, ciddi bir
duyarsızlık.
Attorneys gave through the motions, a serious insensitivity.
Kaynak: haberler.comKaptan, "Eylemlerin 23'üncü gününde
duyarsızlık devam ediyor".
Captain, "the 23rd day of the insensitivity of actions in progress".
Kaynak: kibrispostasi.comDuyarsızlık, çağın giderek artan ve bulaşan hastalığı haline geliyor.
Insensitivity of the age, and transmitted disease is becoming increasingly.
Kaynak: birgun.net Dünyadaki
duyarsızlık ve tepkisizlik de, bir başka hazin durum.
Insensitivity and unresponsiveness in the world, another sad situation.
Kaynak: risalehaber.comBoşluk hissi veya boşluk duygusu, sıkıntı, sosyal yabancılaşma ve
duyarsızlık ile karakterize edilen insani durum. Kategori:Duygular
Kaynak: Boşluk duygusuFransız hekimi Charcot'nun tanımladığı "büyük kriz" dışında, bedensel belirtileri şunlardar: Felçler, ağrıya
duyarsızlık, titreme, nefes
Kaynak: Histeriİngiliz Mandası liderleri, kurtuluşu İsrail'de arayan Yahudi mültecilere kapılarını kilitleyerek duygusuzluk ve
duyarsızlık gösterdi.
Kaynak: David StoliarDuyulmamasının nedeni ise bakımsızlık ve
duyarsızlık denilebilir. Butür yerleri görebilmek için ayrı ayrı iki farklı yer gezmek yerine
Kaynak: BaşkaleBu
duyarsızlık birkaç saat sürer. O arada o bölge kesilerek içerden küçük bir kas parçası alınıp dikilir. Hasta bu işlemi, o bölge
Kaynak: Duchenne kas distrofisi