Ve bu önyargı, ona karşı objektif bakışımı
düpedüz bozacaktı.
And this prejudice against him outright bozacaktı objective stance.
Kaynak: ilgazetesi.com.trBu
düpedüz dolandırıcılık, bunu yapan adımıza şirket de açabilir.
This is outright fraud, to do so the company could also open our behalf.
Kaynak: birgun.netBu
düpedüz tekelci bir durumdur ama artık olağan karşılanıyor.
This is outright monopoly, but now the usual met.
Kaynak: haber.stargazete.comHadi bizimkiler masaldı, şimdiki filmler
düpedüz uyuşturuyorlar.
Let's ours masaldı, the present films uyuşturuyorlar outright.
Kaynak: gercekgundem.comKelime Yunanca 'da, "παράνοια" (paranous) "
düpedüz delilik" anlamına gelir (para dışarda; nous akıl, aklını kaçırma) ve terim geçmişte
Kaynak: ParanoyaDemokrasiyi savunmakla birlikte tam rekabet modelini, sınırsız devleti ve
düpedüz akıl yönetimini eleştirir, tecrübeyi de yönetime ortak
Kaynak: Muhafazakâr liberalizmBir Ibsen bir Antoine bir Brohm bir Hauptman tiyatrosu
düpedüz politik kurumlardır." Bu sözleriyle hiçbir tiyatro akımının kişisel
Kaynak: Politik tiyatroVarlıklarının kendilerinin de çözemediği sorununu insan değilmiş gibi çözmeye çalışsalar da aslında durumları
düpedüz deliliktir.
Kaynak: NarsisizmAşırı sağın sosyal-Darwinist ekonomik özgürlükçülüğü de değil;
düpedüz anarşizm : eski Taocu düşüncede öngörülen, Shelley ve Kropotkin'in
Kaynak: Mülksüzleryy da bile Rivoli kenti ile Torino arasında 13 km'lik "Corso Francia" adlı
düpedüz ve gayet geniş bir bulvar yapılmıştır. Günümüzde Rivoli
Kaynak: Rivolianlaşılabilir bir şeydir, ama günümüzde Dünya üzerinde 100'den fazla savaşın devam ettiği düşünüldüğünde bunun
düpedüz çılgınlık olduğu görülebilir.
Kaynak: Taken by ForceRefus Learsi ise Yasef Nassi'nin
düpedüz "Yahudi Devleti" kurmak istediğinden bahseder:Tiberya için Yasef Nassi , Sultan tarafından
Kaynak: Tiberya ProjesiKimse
düpedüz babasına söylemesine rağmen yönetmen oğlu Aleksey Kotyonochkin, nasıl hatırlıyor, Soyuzmultfilm ve animatörler ve
Kaynak: Nu pogodigöndermeler yapıp Camille'e hak verirken, bunları yazıya döken ve daha gerçekçi bir kadın olan sekreteri ona "neden Camille'in
düpedüz bir
Kaynak: Genç ve GüzelBu ağzı kalabalık, telaşlı ve sinirli adamın en belirgin özelliği bağnaz hattâ
düpedüz ırkçı olmasıdır. Bunu filmin hemen başında
Kaynak: Papaz Kaçtı (film)Örnek : düp-e-düz /
düpedüz. hükm -hüküm nakl-nakil fikr-fikir ömr--ömür Çeşitli ses durumlarından dolayı ünlü artmasına ünlü türemesi denir.
Kaynak: Ses türemesibaşladığından beri din den ve kilise den kopmuş olan Charles Darwin bu son adımı atmaktan ve teorisini dünyaya açmaktan
düpedüz çekiniyordu.
Kaynak: Türlerin KökeniBuna rağmen Vettel mütevazılığını koruyarak "Yedi defa şampiyon olmuş bir efsaneyle karşılaştırılmak
düpedüz saçmalık. Kaldı ki, bu
Kaynak: Sebastian VettelFakat onların sayısı yoksulluk ve kötü muamele ya da Türk muhafızları tarafından
düpedüz katledilmesiyle büyük ölçüde azaldı Bu zorla
Kaynak: Rum KırımıMustafa Sabri Efendi'nin Mustafa Kemal Paşa hakkındaki tenkitlerinde hakaret sınırlarını da aştığı ve
düpedüz sövgü yoluna gittiğini görülür.
Kaynak: Mustafa Sabri EfendiEğitimi: Fikrim olsaydı,
düpedüz boğulurdum." şeklinde demeç verdi. Özel hayatı: Watson boşanan ailesinin yeni eşleri ve çocuklarıyla geniş bir
Kaynak: Emma Watson