düşkünlük ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
düşkünlük anlamı İng. fixation
Belirli durumlar ya da kişilere coşkusal rengi yoğun olan katı ve değişmez bir tutumla bağlanma.
Belirli durumlar ya da kişilere coşkusal rengi yoğun olan katı ve değişmez bir tutumla bağlanma.
Güncel Türkçe Sözlük
düşkünlük, -ğü anlamı
is. 1. Düşkün olma durumu, iptila: "Alçak gönüllü bir aydın. Hiç gösteriş düşkünlüğü yok." -N. Cumalı. 2. Çoğu kez bünyeye bağlı sürekli ve aşırı güçsüzlük. 3. Rezillik, insana yakışmayan hayat biçimi: "Şerefiyle, askerce ölüvermiş olsaydı bu düşkünlüğü görmeyecekti." -R. H. Karay. 4. Paraca sıkıntıda olma, gözden düşme: "Fakat hanımlık kısa sürdü; devlet düşkünlüğü kolay değil. Ben de olsam somurturum." -R. N. Güntekin.
is. 1. Düşkün olma durumu, iptila: "Alçak gönüllü bir aydın. Hiç gösteriş düşkünlüğü yok." -N. Cumalı. 2. Çoğu kez bünyeye bağlı sürekli ve aşırı güçsüzlük. 3. Rezillik, insana yakışmayan hayat biçimi: "Şerefiyle, askerce ölüvermiş olsaydı bu düşkünlüğü görmeyecekti." -R. H. Karay. 4. Paraca sıkıntıda olma, gözden düşme: "Fakat hanımlık kısa sürdü; devlet düşkünlüğü kolay değil. Ben de olsam somurturum." -R. N. Güntekin.
Türkçe - İngilizce
düşkünlük anlamı
isim
1) affection
2) devotion
3) fondness
4) addiction
5) fixation
6) dotage
7) keenness
8) partiality
9) fanaticism
10) decay
11) poverty
son ek
1) -mania
isim
1) affection
2) devotion
3) fondness
4) addiction
5) fixation
6) dotage
7) keenness
8) partiality
9) fanaticism
10) decay
11) poverty
son ek
1) -mania
düşkünlük eş anlamlısı
iptila
is. (iptila:, l ince okunur) esk. Düşkünlük, tiryakilik: "Süse ve mücevhere iptilasını anlatmak için yapılan mübalağalara inanmak lazım." -P. Safa.
is. (iptila:, l ince okunur) esk. Düşkünlük, tiryakilik: "Süse ve mücevhere iptilasını anlatmak için yapılan mübalağalara inanmak lazım." -P. Safa.
"düşkünlük" için örnek kullanımlar
*Alkol, nikotin, kafein gibi uyarıcı maddelere aşırı düşkünlük.
* Alcohol, nicotine, caffeine, stimulant substances such as over-indulging.
Kaynak: posta.com.trHatta o günlerle kıyaslanamaz bir düşkünlük evresine geçildi.
Even then compared to the days passed the stage of an indulgence.
Kaynak: evrensel.netTabi bu toplumda; 'rahata düşkünlük' veya 'kariyer merâkı' olarak algılanıyor.
Of course, in this society, "indulging in luxury to 'or' curiosity career is perceived as'.
Kaynak: merhabahaber.comAz ama helal olanla yetinmenin yerini olabildiğince harama dalma, lükse düşkünlük ve hırs almış.
As lawful what is forbidden, but instead of being satisfied at diving, luxury, indulgence and greed have taken.
Kaynak: memleket.com.trTutku, İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras, aşırı düşkünlük. Tutku , Luchino Visconti'nin yönettiği 1943 yapımı İtalyan filmi
Kaynak: Tutku (anlam ayrımı)
Kaynak: Tutku (anlam ayrımı)
Savaşları 'na götürdü; Rönesans sanatının büyük koruyucusu; ve bilimsel devrimin tohumlanmasına yardım eden büyülü sanatlara ve ilme düşkünlük.
Kaynak: II. Rudolf (Kutsal Roma İmparatoru)
Kaynak: II. Rudolf (Kutsal Roma İmparatoru)
Köyde alevi kültür ve töreleri bozulmadan korunmuştur dardan indirme ve düşkünlük devam etmektedir. köy içerisinde iki adet hali hazırda
Kaynak: Şeyhler, Hisarcık
Kaynak: Şeyhler, Hisarcık
araştırmaya ve en çok da müziğe düşkünlük; bu çok kültürlü, çok disiplinli hayat, sanatçının müziğine, yaratmış olduğu özgün sounduna yansımıştır.
Kaynak: Mircan Kaya
Kaynak: Mircan Kaya
eşcinselliğini bastırmak için pek de beceremediği erkeksi sporlara aşırı düşkünlük gösteren kocasını her fırsatta aşağılamaya ve küçük
Kaynak: Altın Gözde Yansımalar
Kaynak: Altın Gözde Yansımalar
Sadrazam ve serasker iken ihtiyatlı ve gösterişten uzak tutumlar göstermesi gerekirken nefis yemeklere ve güzel elbiselere düşkünlük
Kaynak: Silahdar Mehmed Paşa
Kaynak: Silahdar Mehmed Paşa
eşcinselliğini bastırmak için pek de beceremediği erkeksi sporlara aşırı düşkünlük gösteren kocasını her fırsatta aşağılamaya ve küçük düşürmeye bayılır.
Kaynak: Parıltılı Gözler
Kaynak: Parıltılı Gözler
Her ne kadar Gazneliler le Selçuk OğullarıTürkçeye büyük bir önem vermiyerek Farsça'ya daha düşkünlük göstermişlerse de öbür Türkler ve
Kaynak: Hakaniye
Kaynak: Hakaniye
Ankara ya 170 km uzaklıkta olmasına rağmen kendi benliğini kaybetmeyen köy son yıllardaki Fransa ya olan düşkünlük yüzünden değişime
Kaynak: Aşağıöz, Yapraklı
Kaynak: Aşağıöz, Yapraklı
Bu düşkünlük sebebiyle çevre halkla çok sayıda münakaşalar olmuştur ve bu yaşanan münakaşalar sebebiyle halk çok asabi olarak tanınır.
Kaynak: Çalışlı, Söke
Kaynak: Çalışlı, Söke
Bunun yanı sıra egosantrizm , kendine düşkünlük, sürekli takdir arzusu ve ihtiyaçlarına ulaşmak için sürekli psikolojik manipülasyonda
Kaynak: Histrionik kişilik bozukluğu
Kaynak: Histrionik kişilik bozukluğu
onun zombi sakinlerinin alışveriş merkezi giderdikten sonra, her birinin her malzeme arzu düşkünlük, yerleşmek dört. Zaman alışveriş merkezi
Kaynak: Zombi (film)
Kaynak: Zombi (film)
Fakat Nermin'in vazgeçemediği takıntıları var: ev işlerine olan düşkünlük, aşırı temizlik titizlik, doğal ve sağlıklı beslenme hassasiyeti
Kaynak: Umutsuz Ev Kadınları
Kaynak: Umutsuz Ev Kadınları
Yedi Ölümcül Günah : Lust - Şehvete olan düşkünlük. Asmodeus Envy - Kışkançlık. Leviathan Gluttony - Oburluk Beelzebub Wrath - Öfke, nefret.
Kaynak: Yedi Ölümcül Günah
Kaynak: Yedi Ölümcül Günah
diyen Hacı Bektaş Veli'den kaynaklanan eğitime düşkünlük ve kültürel yapıda gelişmişlik ilk anda göze çarpmaktadır. Atatürk 'ün doğumunun 100.
Kaynak: Hacıbektaş
Kaynak: Hacıbektaş
Cömertlik düşkünlük, basit temizlenme manevi arınma, karşılıklı rıza evlilik; iyi elbiseler asillik, ıssızlıklardaki sular kutsal pınar
Kaynak: Kali Yuga
Kaynak: Kali Yuga
Ayrıca, Türkçe 'de yine mecazi şekilde, hastalık sözcüğü "aşırı düşkünlük ve tutku" anlamında da kullanılır; "Temizlik hastalığı."
Kaynak: Hastalık
Kaynak: Hastalık
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
