doz
is. 1. Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı: "Ruhsal gerilimlerimiz varsa düşük dozda Diazem falan alın, hiç değilse..." -Ç. Altan. 2. kim. Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli miktarı, düze. 3. mec. Genellikle bir davranış, bir konuşma vb.nde yeterli görülen ölçü: "Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi." -R. N. Güntekin.

Ülkenin düze çıkması için bir anayasa yapılması gerektiği ortadadır.Kaynak: t24.com.tr

Yorulmayacak, vazgeçmeyecek Allahın izniyle düze çıkacağız.Kaynak: ankarahaber.com

Bunu halk 'Geldik yüze, çıktık düze' şeklinde ifade eder.Kaynak: posta.com.tr

Böyle bir savaş, ekonomisi çökmüş Batı'nın ekonomisini düze çıkaracaktır.Kaynak: yeniadana.net

aslanlar yatar Aslan yatağında aslan olmalı Buralardan kalkıp gitmeli düze Allah yardım eder burda bize Almalı kervanı çıkmalı düze Bu
Kaynak: Üç Anadolu Efsanesi

Trakya'nın tek düze doğal yapısını süsleyen ve ona bir hareketlilik getiren tümülüslerin tam bir envanteri çıkartılmamıştır.
Kaynak: Tümülüs

Tek düze renkli, zemine uyum sağlayan renkllerdedirler. Kanat ları dardır, iyi uçamazlar. Bazıları iyi koşucudur, yürür gibi koşarlar.
Kaynak: Toygargiller

zaten tek düze donanımı kullanan programların istenmediği kadar fazla olduğu bir zaman içerisinde sistem oluşturabilecek algoritmaların
Kaynak: UML

Yörükler yayladan düze inmişler konmak için bir düzlük aramaktadır. Hâlbuki Yörüklerin yüzlerce yıldır kışlak olarak kullandığı düzlükler
Kaynak: Binboğalar Efsanesi

Babası eşkıyalığı bırakmış, düze inmiş, kendi halinde bir köylü olarak yaşarken bu durumdaki eski zeybeklerin yeniden dağa çıkmalarını
Kaynak: Çakırcalı Mehmet Efe

Köyün kurulduğu yer düz ve düze yakın bir konumda olup, kuzeye doğru olan alanlar düz alanlardan oluşur ve Uluova'ya açılır.
Kaynak: Yedigöze, Elâzığ

Kale mevkiinde yaşayanlarla ovada yaşayanlar arasındaki kavgalarda, ovada yaşayanların düzlüğe inmeleri manasında yaptıkları "En düze
Kaynak: Küçükbağlar, Tokat

Kültür: Buralardan kalkıp gitmeli düze. Allah yardım eder burda bize. Almalı kervanı çıkmalı düze. Bu dağlarda mesken tutup kalmalı. Topuzu çekmeli
Kaynak: Tokmaklar, Bolu

Bir süre Avrupa'da yaşadıktan sonra ülkeye dönerek işe sıfırdan gazinolarda şovmen olarak başlaması, ekonomik olarak tekrar düze çıkması
Kaynak: Yeşilçam'ı Benden Sorun

Erkekler uğur böceği desenli karnı (opisthosoma ya da abdomen) olduğu için oldukça çekici; dişiler ise tek düze siyah bir görünüme
Kaynak: Eresus moravicus

Sıçan gelir takur tukur Ben sanırım düze dokur Komşu bizden fakir Nakarat. Büyük cami direk ister Söylemeye yürek ister Arkadaşlar bahşiş
Kaynak: Acısu, Gerze

kış göç yolunu kayalıların arkasından yaparak geriş burnundaki çetili düze yapmışlar oradaki yörüklerle mera kavgası olmuş ve oradan şimdiki
Kaynak: Esenköy, Fethiye

Veriler değişkenin kategori değeri halinde özellikle "tek düze ayrık dağılım 'a uygunluk", binom dağılım 'a uygunluk", Poisson dağılım 'a
Kaynak: Ki-kare testi

Zor durumda bulunan F. I. duPont, Glore Forgan & Company adlı Wall Street aracılık kurumunu düze çıkarmak için 1970-1974 arasında
Kaynak: Ross Perot

Ama şirketin düze çıkması için tek başına para yeterli değildi, bu yüzden tekrar tutulacak bir parçaya ihtiyaçları vardı. Onlar da
Kaynak: Alvin ve Sincaplar (film)

konumundaki Demirci Mehmet Efe 'nin şüpheciliğini yatıştıran ve kendisini düze indirerek, eşkiyalıktan vatanperverliğe yönelten ve Milli
Kaynak: Süleyman Bilgen

.köyümüzün bir de son yıllarda ekonomisi düze çıkmış ama insanlık misafirperverlik sıfırın altına inmiştir nerde 25 yıl önceki güzelim
Kaynak: Sayca, İmamoğlu