Sayıları bini geçmeyen linççilerden yola çıkarak bütün bir Karadeniz'i böylesine
düzleştirmek biraz fazla değil mi?
Based on the Black Sea, so all of a thousand does not exceed the number of linççilerden flatten a little bit more, right?
Kaynak: hurriyet.com.trFabrika çelik ve demirleri ezmek,
düzleştirmek için yaptığı her presle hem çevresindeki evlerin hem de fabrikaların bir beşik gibi sallanmasına neden oluyor.
Factory steel and iron crush, each pressing to flatten the houses around and shake causes, such as a crib and factories.
Kaynak: evrensel.netSaçı kıvırmak veya
düzleştirmek için kullanılan iki türü vardır. Bunların ikisi de makas şeklinde açılır. Saçı kıvırmak için olan
Kaynak: Saç maşasıİlk başlarda giysileri
düzleştirmek için ısıtılmış ağır taşlar kullanılırken daha sonra saplı düz demir plakalar ateşte ısıtılmaya
Kaynak: Ütü