uydurma
is. 1. Uydurmak işi. 2. Gerçek olmayan, gerçekmiş gibi gösterilen haber, asparagas. 3. sf. Gerçek dışı, uydurulmuş olan, yalan, sahte, asılsız, düzme: "Atatürk'ün Osmanlıcayı Türkçeleştirmek hususundaki güzel arzusunu bugünkü ‘uydurma dilcilik' gayretine alet etmişiz." -B. Felek. 4. sf. Yeni bir biçim verilmiş: "Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum." -H. Z. Uşaklıgil.

Düğünler : Bu işe "Damat düzme" denilir. bu iş yapılırken damadın akrabalarından yeni evlenenlere bazı hediyeler vaat edilir. Damat düzme
Kaynak: Mahmutlar, Beypazarı

köyde kapı tutma, gelin başı düzme gibi gelenekler vardır. ayriyetten gülleyiği (mini şalale ve doğal havuz) ve benli yaylasıyla meşhurdur
Kaynak: Çukurören, Çamlıdere

düğün (kız kınası, oğlan kınası, güveyi başı düzme, çeyiz sergileme, sinsin, okuyuntu, komşu daveti gibi) çok zengin kültürel bir ritüeldir.
Kaynak: Dağkuzören, Çamlıdere

Düğünlerde yüzük oyunu vardır ve baş yemek olarak da tepsi düzme mantısı önemlidir. Coğrafya: Kayseri iline 82 km, Tomarza ilçesine 25 km
Kaynak: Kevenağıl, Tomarza

Üzerindeki baskılara rağmen Hitler son ana kadar eski yoldaşının işini düzme kararını erteledi. Röhm'den "ikinci devrim" için bastırmaktan
Kaynak: Ernst Röhm

Ancak düzme 'Brook', Falstaff'a kendisinin de Mistress Ford'a aşık olduğunu ama onu çok iffetli bulduğu için ona kur yapmadığını itiraf
Kaynak: Windsor'un Şen Kadınları (oyun)

Söz düzme günü genellikle alınan eşyalar; takılar, altın setler (yüzük, künye, gerdanlık, küpe) saat, iç çamaşırı, çanta, kemer, namazlık
Kaynak: Budakdoğanca, Edirne

Richard olduğunu iddia eden bir düzme kral İskoç aslillerinin malikane ve kalelerinde misafirlik etmeye başladı. IV. Henry'nin hükümeti bu
Kaynak: II. Richard (İngiltere Kralı)

kişinin bu ünvani almasını kabul etmemişler ve Yannis Kantakuzenos'u bir gaspcı, hırsız ve düzme bir imparator olarak görmeye devam etmişlerdir.
Kaynak: VI. Yannis Kantakuzenos