Aile bağları zayıflamakta, en iğrenç suçlar alenen ve
edepsizce işlenmektedir.
Family ties are weakening, the most heinous crime and shameless publicly taught.
Kaynak: hurriyet.com.trHoş tırtılınki de biraz
edepsizce olmuş ama olsun, Allah'ın rahmeti çoook mu çokmuş.
Have been a little bit naughty but you get a nice tırtılınki grace of God, been worths a lot.
Kaynak: risaleajans.comÖyle ki bu dergide; rahmetli Mevhibe İnönü gibi bir hanımefendiye bile
edepsizce dil uzatılmıştır.
So much so that in this magazine, even if a lady like the late Mevhibe Inonu extended obscene language.
Kaynak: gunes.comSeyirci gelsin diye kadınların
edepsizce sergilenmesine tepki duydum bu tepkimin de en edepsizi buydu diyelim.
I've heard women come to the audience reaction, this reaction may exhibit indecent say that was the most nasty.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBu sırada Ochs da çok terbiyesiz şekilde Sophie'nin yanına gelip konusmayi keser ve bu
edepsizce hareketi Sophie'yi çok şaşırtır.
Kaynak: Der RosenkavalierCümle askerin çevâbi; pâdışâhim, devletine fenalık edenleri elbette verirsiz, pareleriz, yoksa iş gayri olur diyerek
edepsizce laflar ettiler.
Kaynak: Hafız Ahmed Paşa