Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

eğlendirici ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

eğlendirici anlamı
sf. Eğlendirme niteliği olan, eğlendiren (kimse veya şey).

Türkçe - İngilizce

eğlendirici anlamı
sıfat
1) entertaining
2) funny
3) hilarious
4) diverting
5) recreative

"eğlendirici" için örnek kullanımlar

Bu "özgüven" görüntüsü, bazen eğlendirici, ama inandırıcı değil.
This "self-reliance" image, sometimes amusing, but not convincing.
Kaynak: t24.com.tr
Bu yönetim şekli hem eğlendirici hem de düşündürücüdür.
This form of government and both entertaining and thought-provoking.
Kaynak: acikgazete.com
Ben eğlendirici olamadım, öyle göremedim kendimi.
I have not been entertaining, I could not see it.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Caretta yayıncılık çocuklar dünyasına eğitici ve eğlendirici kitaplar da hazırlamaktadır.
Prepares children to the world of publishing Caretta educational and entertaining books.
Kaynak: haber.sol.org.tr
Müzikal kendine özgü, yalın bir olay örgüsü olan, müzik , dans ve diyalog ların olaylarla bütünleştiği duygusal ve eğlendirici sahne
Kaynak: Müzikal
Oyun, genellikle boş vakitleri değerlendirmek için yapılan eğlendirici ve bazen de öğretici faaliyet. Oyun sözcüğü ile şunlardan biri
Kaynak: Oyun
Revü güncel espriler, skeçler, ve monolog lara yer veren hafif ve eğlendirici sahne gösterisidir. Kökeni ortaçağ Fransız sokak
Kaynak: Revü
Müzikal tiyatro, kendine özgü bir olay örgüsü olan, müzik, dans ve diyalogların olaylarla bütünleştiği duygusal ve eğlendirici sahne
Kaynak: Müzikal tiyatro
Bilim kurgu çoklukla, bilinen gerçekliğe aykırı kurgulamalar içindeki alternatif olasılıklar hakkında eğlendirici ve rasyonel olarak
Kaynak: Bilim kurgu
Bir filmin veya görselin eğlenceli yapım olabilmesi için ön koşul yapımın bireyler tarafından eğlendirici olarak görülebilmesidir.
Kaynak: Eğlence
İki perdeden oluşan ve iki saat 45 dakika süren oyun, kişilerin ve olayların gülünç, eğlendirici yönlerini ön plana çıkarır.
Kaynak: Yedi Kocalı Hürmüz
Kabare, güldürücü ve eğlendirici olmasına rağmen, temelde ciddi tiyatro türleri arasında kabul edilir. Kabare kelimesi, Fransızca meyhane
Kaynak: Kabare
Eğitici, öğretici ve eğlendirici öğeleriyle okul öncesi ve erken dönem okul çocukları için sevilen ve takip edilen bir program olmakla
Kaynak: Susam Sokağı
Daha sonra tamamen iyileşmiştir fakat (eğlendirici bir şekilde) ameliyat yüzünden el yazısının çirkinleştiğinden şikayet eder.
Kaynak: Natsuki Takaya
Bu eğlendirici görsel şölen kaçış sineması 'nın en belirgin örneklerinden biridir. Çevrildiği yıl II. Dünya Savaşı bütün şiddeti ile
Kaynak: Ali Baba ve Kırk Haramiler (film, 1944)
Bestelediği müzik eğlendirici ve kolay anlaşılan melodiler ile dolu olmakla nitelendirilmektedir. Yaşamı : Babası ve büyükbabası Londra 'da
Kaynak: Thomas Arne
Kitap eğlendirici bir dille gerçekleri ortaya çıkarırken, okuruna, kişiliği hakkında bilgi edinmesi için genlerini incelemesine yarayan
Kaynak: Beni Ben Yapan Ne?
Yazarın diğer eserlerinden farklı olan bu kitap, hem büyükler hem de küçükler için eğlendirici ve öğretici yanlarıyla beğenilmektedir.
Kaynak: Sayı Şeytanı
dünyasında bir çelişkinin olmadığını, tam tersine çok güçlü bir konsensüsün olduğunu göstermesi açısından Steve Projesi eğlendirici bir örnektir.
Kaynak: Steve Projesi
Programcıların genellikle kendilerini tanıtmak için yaptıkları, eğlendirici programcıklar olup, bazen programcının imzası olarak da
Kaynak: Sürpriz Yumurta
Son filmi iyiden iyiye ‘eğlendirici' bir tarza saplanır. 1956 - Det Sjunde inseglet (Yedinci Mühür ) 1957 - Smultronstället (Yaban
Kaynak: Ingmar Bergman

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.