Kendilerini merkezî tektipleştirmeye boyun
eğmek zorunda hissetmediler.
They never felt forced to bow to the central tektipleştirmeye.
Kaynak: t24.com.trMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural 'PKK'ya boğun
eğmek milli duruş oldu.
Oktay Vural, MHP, group vice president, 'the PKK was standing Choke shaft to bend.
Kaynak: borsarti.comİstese de istemese de onların isteklerine boyun
eğmek zorundaydı.
Willingly or unwillingly had to bow to their wishes.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBizi küçümseyen rakiplerimiz bize boyun
eğmek zorunda kaldılar.
Competitors are dismissive of us were forced to submit to us.
Kaynak: haber3.comOn Sih Gurusu 'nun ve diğer azizlerin öğretilerine Sihizm'in kutsal metni olan Guru Granth Sahib 'de anlatıldığı üzere boyun
eğmek zorundadır.
Kaynak: SihizmPasternak bireysel yaratıcılığın toplumsal eyleme boyun
eğmek zorunda kaldığı bir dönemde yetişmiş, şiirinde bireysel ve toplumsal
Kaynak: Boris Pasternakhayattayken yaşayan efsane olmayı başarmış ama bu kadar güçlü olan birinin bile bir gün kadere boyun
eğmek zorunda olduğunu anlatan bir hikâyedir.
Kaynak: Büyük İskender (film, 2004)Ancak Kral I. Antiokhos, Romalı komutan Lucullus'a boyun
eğmek zorunda kaldı. Kommagene Krallığı MS 17'de Roma'nın egemenliğine girene
Kaynak: Kommagene KrallığıGeniş anlamıyla kapitülasyon baş
eğmek, teslim anlaşması yapmak anlamlarını taşır. Tarihte kazandığı özel anlamla kapitülasyon, bir ülke
Kaynak: Kapitülasyonengelsiz gerçekleşmesini izlediler. Tanrılar ve insanlar onlara boyun
eğmek zorundaydı. Zeus bu durumda iki farklı biçimde tasvir
Kaynak: MirelerAma Avusturya-Alman tertipleri karşısında boyun
eğmek zorunda kaldı; Rusya'nın isteksiz de olsa Avusturya'nın Bosna 'yı ilhakını (7 Ekim
Kaynak: Aleksandr İzvolskietraflarındaki her şeyi kendi hakimiyetlerinin nesnesine dönüştürme eğilimleri) ezilenlerin insaniyetlerini kazanma isteğine boyun
eğmek durumundadır.-
Kaynak: Ezilenlerin Pedagojisiİtaat, bir otorite nin isteklerine boyun
eğmek, bir emir e uymak, bir talebi yerine getirmek veya yasak lanan bir şeyi terk etmektir.
Kaynak: İtaatVe o dönemin parlak ülkelerinde Koryo Hanedanlığına boyun
eğmek zorunda kaldılar. 27. hükümdar ve ilk kadın yönetici Kraliçe Seondeok'ı
Kaynak: Silla KrallığıNasıl yağmur altunda yürüyen kişi şemsiyesini gidiş yönüne
eğmek zorundaysa, yıldız gözleyen astronom da teleskopunu Dünya'nın gidiş
Kaynak: Sapma (astronomi)Kültür : Ağız
eğmek : Başkasına minnet etmek. Aklına dammak : Aklına gelme. Başa çıkmak : Üstesinden gelmek Sempati duymak. Benzi sararmak :
Kaynak: Aşağıçaybelen, BayatSözlükte "kurtuluşa ermek, boyun
eğmek, teslim olmak; teslim etmek, barış yapmak" anlamlarındaki silm (selm) kökünden türemiş olan İslam'ın
Kaynak: İslamın Moskova 'yı yağmalaması (1382) ve Rus toprakları üzerindeki Moğol egemenliğini canlandırması üzerine, yeniden boyun
eğmek zorunda kaldı.
Kaynak: Dmitri DonskoyBoyun
eğmek zorunda bıraktığı (919) Schwaben dükü Burchard'ın sivil yönetim üzerindeki denetimini sürdürmesine izin verdi. Bu arada
Kaynak: I. HeinrichAma 1901'de bir çoğunluk hükümeti atayarak, demokratik güçlere boyun
eğmek zorunda kaldı. Bu değişim, Danimarka'da tümüyle parlamentoya
Kaynak: IX. Christian1699 'da yeniden sömürgecilere boyun
eğmek zorunda kaldılar. Avrupa lılarla ilk karşılaştıklarında nüfusları 3000 dolayındayken, 1760 'ta
Kaynak: Acomagezegendeki her bir bireyi olabilecek en iyi şekilde güçlendirilmesidir, hiçbir şekilde yöneten tüzel bir kurula sefilce boyun
eğmek değildir.
Kaynak: Kaynak Bazlı EkonomiAlbizzi'ler, Medici'lere boyun
eğmek, iktidarı yeniden onlara bırakmak zorunda kalmışlardır. 1508'de Giovanni delgi Albizzi , Givera de
Kaynak: Albizzi ailesi