eğretileme anlamı Osm. istiare
Fr. métaphore
Bir sözcüğün alışılmış anlamı dışında kalan bir anlamda kullanılması. Bu yazın sanatı üç yolda tanımlanır:. 1. Bir sözcüğün -benzetme ilgisiyle- başka bir sözcük yerine kullanılması. 2. Benzetme, ayırtılı değişmece. 3. Uzbenzetme, pekişik benzetme (teşbih-i beliğ) deki iki terimden birinin atılarak kısaltılmasıyla oluşan söz sanatı. Eğretileme öğeleri şunlardır: a. eğreti (eğretilenen): [es. t. müstear]: Eğretilemede asıl sözcüğün yerine kullanılan sözcük. b. eğretilik (kendisinden eğretilenen): [es. t. müstearün minh]: Eğretilemede eğretinin temeli olan söz. c. eğretili (kendisi için eğretilenen): [es. t. müstearün leh]: Eğretilemede, bir benzetme ilgisi kurmak için başka bir sözcükle anlatılan nesne, ("benzetmelik" durumundaki ve anlamındaki sözcük). ç. ipucu: [es. t. karine-i muayyine]: Tümcede bir eğretileme ayırtısı bulunduğunu belirtmeye yarayan sözcük. Ör. "Askerlerimiz kükre-yerek siperlerinden fırladı." tümcesindeki kükreme sözcüğü. d. engelleyici ipucu (ayrıncalık): [es. t. karine-i mania]: Eğretilemede, başka anlamlara kaymayı engelleyen sözcük. Değişmeceli olarak kullanılan sözcüğün, gerçek anlama kaymasına engel olur. Eğretileme çeşitli yönlerden türlere ayrılır: I-a. açık eğretileme: [es. t. açık istiare, istiare-i musarraha]: Bir varlığı kendi adiyle değil, herhangi bakımdan benzetildiği başka bir nesnenin adiyle anma. Benzetmeliğin (kendisine benzetilenin) anlatımında kalıp, benzetilenin düşmesidir. "Aslan asker" uzbenzetmesi şöyle açık eğretileme olur: "Aslanlarımız sınırlarımızı bekliyor". b. kapalı eğretileme: [es. t. kapalı istiare, istiare-i mekniye]: Uzbenzetmede benzetilenin anlatımda kalıp benzetmeliğin düşmesiyle kısalışıdır. Yukarıdaki uzbenzetme şu biçime girer: "Askerlerimiz kükreyerek siperlerinden fırladılar." 2.. Eğretilenen sözcüklerin sayısına göre türler: teklik eğretileme: [es. t. istiare-i müfrede]: Bir tek sözcükle oluşan eğretileme. b. bileşik eğretileme: [es. t. istiare-i mürekkebe]: Birden çok sözcükle örülen eğretileme. c. yaygın eğretileme: [es. t. istiare-i temsiliye] bakınız»
bileşik eğretileme. Ör: "Saman
Altından su yürütmek.", "Ayağını yorganına göre uzat." 3. Sözcük türlerine göre: a. temel eğretileme (adcıl eğretileme): [es. t. istiare-i asliye]: Eğretilenlerin ad soylu bir sözcük olduğu eğretileme. b. uydu eğretileme: [es. t. istiare-i tebaiyye]: Eğretilenlerin eylem ya da eymemsi bir sözcük olduğu eğretilme. 4. Açık eğretilemede, engelleyici ipucunun bulunup bulunmadığına göre: a. salt eğretileme: [es. t. istiare-i mutlaka, istiare-i musarraha-i mutlaka ]: Anlatımda engelleyici ipucunun bulunmadığı eğretileme. Ör: Yanımda bir aslan var. b. yalın eğretileme: [es. t. istiare-i mücerrede, istiare-i musarraha-i mücerrede]: Eğretilenen için, engelleyici ipucunun bulunduğu eğretileme. Ör: Yanımda silâhlı bir aslan var. c. pekitli eğretilme: [es. t. istiare-i müreşşaha, istiare-i musarraha-i müreşşaha]: Eğretilenin pekiştirici sözcüklerle nitelendiği eğretileme. Ör: Yanımda pençesi güçlü bir aslan var. 5. imgeletici eğretileme: [es. t. istiare-i tahyiliye]: İçinde ipucu bulunan kapalı eğretilemelere verilen ad. Ör: Küşcağız dertli derli ötüyordu. 6. Eğretilemeler, anlaşılma derecesine göre de çeşitlenir: a. saçık eğretileme: [es. t. istiare-i âmiye, istiare-i müptezele]: Herkesin kolayca yapabileceği eğretileme. b. seçkinsel eğreti lerne (yavlak eğretileme): [es. t. istiare-i hassiye, istiare-i garibe]: Ancak seçkinlerin anlayabileceği eğretileme. 7. Eğretilemede şu terimler de vardır: a. uyarlı (dengeli) eğretileme: [es. t. istiare-i vifakiye]: Eğretilikle eğretilenin bir kişide toplandığı eğretileme. Ör. Yoksulluk içinde kıvranmış bir kimse için: "Bütün varlığını yitirmişti; yeniden can buldu." sözü gibi. Bu örnekte eğretilik "can", eğretilen ise "zenginlik"tir. / b. sakalı eğretileme: [es. t. istiare-i temlihiye] c. alaylı eğretileme: [es. t. istiare-i tehekkümiye]: Alay için yapılan eğretileme. Ör. Korkak bir kimse için: "Aslan geliyor." demek gibi. ç. ilgeci gizli benzetme: [es. t. teşbih-i muzmer-ül-edat]: Her eğretileme kısalmış bir benzetmedir. Bunun için eğretilemeye böyle de derler.