ucuz sf. 1. Fiyatı yüksek olmayan, pahası az, düşük fiyatlı, pahalı karşıtı:
"Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik." -Y. K. Beyatlı. 2.
mec. Az emekle elde edilen:
"Biletçi teşekkür etmekten, ben de bu kadar ucuz teşekkür toplamaktan kurtulduk." -B. Felek. 3.
mec. Adi, bozuk:
"Bu gerçeği dile getirenleri felaket habercisi diye nitelemek ancak ve sadece ucuz politikacı ağzına yakışır." -A. Boysan.