Direksiyon simidi, vites,
el freni, ve koltuktaki aşınmaya bakın.
The steering wheel, gearshift, handbrake, and seat, refer to wear.
Kaynak: otomobil.haber7.comBunlardan biri "
el freni" diğeri ise "dört yapraklı yonca" idi.
One of them is "hand-brake" and the other "four-leaf clover", respectively.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBu kadar ağır oynayan, bu kadar
el freni olarak gördüğüm başka bir oyuncu yok.
This is severe enough to play, another player I have ever seen so much as a parking brake does not exist.
Kaynak: fotospor.comyarı Kocaman'ın ekibi pozisyon üzerine pozisyon buldu ama Kuyt, farka gidecek Fener'in
el freni oldu.
My position is the position on the team, but Kuyt semi Kocaman, the difference was going to brake Lantern.
Kaynak: fanatik.com.tr