Hepsinden önemlisi de dinleyicinin nabzını her an
elinde tutmak ister.
Above all, you want to hold the listener's pulse at any time.
Kaynak: yeniasir.com.trAna muhalefet devamlı tüm imkanları kendi
elinde tutmak istemiştir.
The main opposition constantly wanted to keep all the facilities in your own hands.
Kaynak: haber.gazetevatan.comAncak Saouthampton gelecek vadeden oyuncusunu
elinde tutmak istedi.
However, in the hands of Saouthampton wanted to keep promising players.
Kaynak: sporx.comGayet basit; evinin ekmek kazanıcısı olan kocayı
elinde tutmak!
It's simple, to keep the house in the hands of the husband who kazanıcısı bread!
Kaynak: evrensel.net