Sağlığı
elverdiğince sabah ve yatsı namazlarına mutlaka camiye giderdi.
As far as health of the mosque in the morning and midnight prayers would do.
Kaynak: timeturk.comBizlere nereden davet geldiyse imkanlarımız
elverdiğince yerine getiriyoruz.
If invited to get us to the extent facilities are met.
Kaynak: hurriyet.com.trYaşım
elverdiğince de devam etmeyi düşünüyorum.
As far as my age I think to continue.
Kaynak: gazetea24.comAncak yine de, nerede olursak olalım, daima geleceğe bakmak, kendine ve birlikte yaşadığın insanlara kapasiten ve koşulların
elverdiğince emek vermek.
But still, wherever we always look to the future, to the extent and conditions of labor itself and capable people to live together.
Kaynak: bianet.orgGeçim kaynakları yoğun olarak tarım ve hayvancılığa dayanmakta olan beldede son dönemlerde arazi şartları
elverdiğince bilimsel tarım
Kaynak: Geçitli, YüreğirHer insan bu iki tür faaliyeti, kendi çapında ve olanakları
elverdiğince, yapmakla yükümlüdür. Fakat kişi, bu iki gruptaki faaliyetlerinde
Kaynak: Vazife (spiritüalizmde)Hamarat Robinsonlar hiç vakit kaybetmeden kendilerine bir ağaç ev yapıp içini imkânlar
elverdiğince her türlü konforla donatmayı
Kaynak: İsviçreli Robinson Ailesi (film)Ramazan bayramında çocuklara ailelerin bütçesi
elverdiğince yeni kıyafetler alınır. Bazı büyükler ellerini öpen çocuklara hediye veya
Kaynak: Ramazan BayramıKöylülerimiz yeniliğe ve gelişmeye son derece açık bir toplum olup dünyadaki her alanda yapılan yeniliği olanakları
elverdiğince köyünde
Kaynak: Sırakonak, ÇatalzeytinRamazan Ayı 'na ilâveten
elverdiğince, “Perşembe”, “Cuma” ve “Cumartesi” pepeşe üç gün “Sünnet” Oruçu tutanlar, ya da “Perşembe” - “Cuma
Kaynak: Alevilik