emin ne demek?
- 4 sözlük, 5 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
emin anlamı
sf. 1. Güvenli: "Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba?" -A. Kulin. 2. Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz: "Dağlar hiçbir zaman emin değildir." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Şüphesi olmayan: "Pek büyük bir serveti olduğundan emin idiler." -H. Z. Uşaklıgil. 4. is. tar. Osmanlı Devleti'nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi: Şehremini.
sf. 1. Güvenli: "Bebesini emin ellere mi bırakmıştı acaba?" -A. Kulin. 2. Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz: "Dağlar hiçbir zaman emin değildir." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Şüphesi olmayan: "Pek büyük bir serveti olduğundan emin idiler." -H. Z. Uşaklıgil. 4. is. tar. Osmanlı Devleti'nde bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi: Şehremini.
Kişi Adları Sözlüğü
Emin anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
1. İnanılır, güvenilir. 2. Sakıncasız, tehlikesiz. 3. Kuşkusu olmayan.
Cinsiyet: Erkek
1. İnanılır, güvenilir. 2. Sakıncasız, tehlikesiz. 3. Kuşkusu olmayan.
Türkçe - İngilizce
emin anlamı
sıfat
1) sure
2) confident
3) certain
4) assured
5) safe
6) secure
7) firm
8) positive
9) clear
10) reliable
11) trustworthy
12) sound
13) proof
14) confidential
15) cocksure
16) good
17) trusty
18) deliberate
19) responsible
20) stanch
21) staunch
22) unfaltering
23) in the bag
isim
1) fiduciary
2) bailee
sıfat
1) sure
2) confident
3) certain
4) assured
5) safe
6) secure
7) firm
8) positive
9) clear
10) reliable
11) trustworthy
12) sound
13) proof
14) confidential
15) cocksure
16) good
17) trusty
18) deliberate
19) responsible
20) stanch
21) staunch
22) unfaltering
23) in the bag
isim
1) fiduciary
2) bailee
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
emin anlamı
< Ar. emîn: emin. || emiyn
< Ar. emîn: emin. || emiyn
emin anlamı
Amin
Amin
Ordu
emin eş anlamlısı
emniyetli
sf. İnanılır, güvenilir: "Orada emniyetli bir adamımız koyunu alır, bizim namımıza keser, dağıtır." -B. Felek.
sf. İnanılır, güvenilir: "Orada emniyetli bir adamımız koyunu alır, bizim namımıza keser, dağıtır." -B. Felek.
güvenli
sf. Güven verici, emniyetli, emin: "Kendinden güvenli ama içi sıkılan bir durumu vardı." -Ç. Altan.
sf. Güven verici, emniyetli, emin: "Kendinden güvenli ama içi sıkılan bir durumu vardı." -Ç. Altan.
sakıncasız
sf. Sakınmayı gerektirmeyen, mahzursuz.
sf. Sakınmayı gerektirmeyen, mahzursuz.
"emin" için örnek kullanımlar
AKP'nin seçim sandıklarda hile yapmadığına emin misiniz.
Are you sure you did not do the trick the AKP's election polls.
Kaynak: internetajans.comVergne güncellemelerin ilerleme sağlayacağından emin.
Vergne sure will provide progress updates.
Kaynak: turkiyef1.comGerçek taraftarımızla hedeflediğimiz yolda emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz.
Real taraftarımızla that the target will continue to walk on the road.
Kaynak: ntvspor.netBursa turizmdeki hedeflerine emin adımlarla ilerliyor.
Bursa is taking firm steps in tourism objectives.
Kaynak: haber3.comYakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
