Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

aldırış ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

aldırış anlamı
is. Aldırma işi veya durumu.

Türkçe - İngilizce

aldırış anlamı
isim
1) care
2) attention

"aldırış" için örnek kullanımlar

Gidenlerin ardında nasıl bir enkaz bıraktığına aldırış etmez.
Leaving behind those who does not care what kind of debris.
Kaynak: haberaktuel.com
Kimileri ise yağmur ve doluya aldırış etmeden yoluna devam etti.
Some of them continued on his way without minding the rain and hail.
Kaynak: ilkehaberajansi.com.tr
Nerede olacağımızı söyleyip ona aldırış etmeden yolumuza devam ediyoruz.
We're saying that we'd be where we continued our way and ignoring her.
Kaynak: tiyatronline.com
Bunun dışındaki söylemlere ve ifadelere kimsenin aldırış etmemesini istedi.
It does not care about anyone other than the rhetoric and asked for expressions.
Kaynak: yenimesaj.com.tr
Doktorasını Princeton'dan aldıktan sonra, dekorsal sanatlar öğretmeni Arline Greenbaum ile ailesinin itirazlarına aldırış etmeyerek
Kaynak: Richard Feynman
Tuataralar ise soğuk havaya pek aldırış etmez, diğer birçok sürüngenin dayanabildiği bir sıcaklık olan 110 °C'den çok daha düşük
Kaynak: Tuatara
(belki de ölmesi), buna rağmen salondakilerin buna hiç aldırış etmeden sohbetlerini sürdürmeleri, aynı şekilde iki işçinin içinde şarap
Kaynak: Altın Çağ (film)
öğütlemesine karşın Chris Cornell�ın buna aldırış etmediği ve parçaları yorumlarken eski performansını en iyi şekilde sergilediği gözden kaçmıyor.
Kaynak: Audioslave
bebeklerin annelerinden ayrılarak izole edilmesi, ağlamalarına aldırış etmeme, hareketsiz hale getirme, düzenli bir şekilde kundaklama,
Kaynak: Saharasya
1936 yılında, yaşının epey ilerlemiş olmasına aldırış etmeden, önderliğini büyük atatürk'ün yaptığı "ulus mektepleri projesi kapsamında"
Kaynak: Porsuk, Pasinler
Tarihçe : Yara derin olduğu halde, Mihrali aldırış etmez. Atına biner, Bahar'ı emin bir yere bırakır; oradan ayrılır. Mihrali, Osmanlı
Kaynak: Kuşkayası, Kangal
Diğer kişilerin hislerine aldırış etmeden nasıl istiyorsa öyle kabul eder, istemediğini de reddeder. Büyüdükçe, diğer insanların bilincine
Kaynak: Persona
İşe yaramaz kocasını terk eder, çocuklarını alıp başka bir eve taşınır ve bu arada söylentilere aldırış etmeden fabrikadaki işi bulmasına
Kaynak: Bir Yudum Sevgi
Molla Kabız bu yargılamada kendi teorisini uzun üzun anlatmış ise de yargıç olan iki kazasker bunlara hiç aldırış etmeden ve hiç karşılık
Kaynak: Sadullah Sadi Efendi
Bu köylüler kaçariken sakar inek çamura saplanmış ve köylü aldırış etmeden yoluna devam etmiş. Rumlar kovaladıktaan sonra köylerine geri
Kaynak: Şirinköy, Alaçam
Nicole'ün ölen karısına çok benzemesine de fazla aldırış etmez. Yine de sağ kolu Abdül (Arnold Moss) ve emniyet müdürü Albay Salim
Kaynak: Harika Hırsız
Mehmet Hoca, ilk başta bu duruma aldırış etmese de daha sonra ailesinin küçük görülmesine dayanamaz. Bu arada Hafize Ananın kızı Ayşegül
Kaynak: Hababam Sınıfı Güle Güle
çıksada, Petter Solberg'in de bu şekilde ralliye başlamasından aldığı azim ve Tolga Şansal'ın itici gücüyle hiç bir tepkiye aldırış etmedi.
Kaynak: Kemal Çetinkaya
Yugoslavya kriziyle ilgilenen David Owen, Yasuşi Akaşi, Mikhail Rose, Lord Carrington gibi birçok ünlü politikacının görüşlerine aldırış edilmedi.
Kaynak: Markale katliamları
Lémery, kimya nın kesin olarak ispatlayan bir bilim olarak ele alınması dışında spekülasyonlara pek aldırış etmedi, hakikat ve deney leri
Kaynak: Nicolas Lémery
Mufo, gördüğü gökkuşağını ve gökyüzünden gelen piyano sesini paylaşabileceği birini arar; ancak, kimse aldırış etmez. Mufo da gökyüüznden
Kaynak: Pembe Kuşa Ne Oldu
Ancak, gerçek kimliğinin ortaya çıkmasıyla yeniden zor duruma düşen ve dostları tarafından terkedilen Mulan, buna aldırış etmeden Çin'i
Kaynak: Mulan

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.