Hikmet Çiçek, ''Burada
emrivaki bir şekilde delillerin değerlendirilme aşamasına geçtik.
Wisdom Flower,'' Here is a fait accompli passed the stage of the evaluation of the evidence.
Kaynak: kanalahaber.comBu duruşumuzun amacı bir belediye başkanımızı sıkıntı içine koymak ve
emrivaki yapmak değildir.
The purpose of this posture, and put them into a fait accompli mayor would not make trouble.
Kaynak: yeniasir.com.trGarnizon komutanı olan paşa, 9 Kasım günü şehirdeki bütün kamu görevlilerini bir araya getirmek için
emrivaki kullandı.
Garrison commander of the pasha, on November 9 fait accompli used to bring together public officials all over the city.
Kaynak: haber.stargazete.comBu
emrivaki görev için Sukhov'a yardımcı olarak bir de genç asker verilir. Sukhov kadınlarla beraber tekrar yollara düşer ve Hazar
Kaynak: Beyaz Çöl GüneşiGalip diğer müttefikler Ptolemaios'un bu önceden bir antlasmaya dayanmadan yaptığı
emrivaki olarak yaptıği bu işgal hareketlerini
Kaynak: I. Ptolemaios SoterBöylece Osmanlıların Rumeli'ye geçmeleri bir
emrivaki olarak kalmış, ama Orhan Bey'in kayınbabası iktidardan ayrılmıştır. Masallaşmış bir
Kaynak: Orhan GaziNazilli'de bulunan Refet Bey, Konya'ya yöneldi; vali, komutan ve şehrin ileri gelenlerinden oluşan bir heyeti
emrivaki ile Ankara'ya götürdü.
Kaynak: Refet BeleBirden bire oraya konmuştur – sansasyonel bir
emrivaki. | Peter Gossel ve Gabriele Leuthauser, Yirminci Yüzyılda Mimarlık (İngilizcesi:
Kaynak: Chrysler Binasıyoktur;bu nedenle,sözgelişi Kabartay'ın evine çağırılmadan girmek,bir
emrivaki yapmak ve ağırlamalarını beklemek gerekir,o zaman konuk ağırlanır.
Kaynak: Adıge Cumhuriyeti