Kış: Haddini bilmez vakitsiz arzı
endam eden baharı bir solukta kovdu.
Winter: a breeze assuming untimely supply of figuring out who fired the spring.
Kaynak: blog.milliyet.com.trFutbol yorumcusu olarak yeniden arzı
endam etmesini eleştiriyorum mesela.
To the re-supply of figuring out a football commentator criticize, for example.
Kaynak: haber.stargazete.comÇevresinde çember sakallı, sarıklı, şalvarlı tipler arzı
endam etmekte.
Around the circle beard, turban, shalwar types are figuring supply.
Kaynak: radikal.com.trAsla biraraya gelmez denilen renkler, birbirini engellemeden arzı
endam etmişler.
Never come together in so-called colors, interrupting one another They've figuring supply.
Kaynak: haber.stargazete.comİlhan Feyman orkestrasında görünür ilk olarak, Daha sonra, Alaaddin Dal ve İstanbul Gelişim Orkestralarında solist olarak arz-ı
endam eder
Kaynak: İbrahim SesigüzelStüdyo albümleri "Des Wahnsinns fette Beute'" ile arz-ı
endam eden endüstriyel metalin bu üç kralını umarız gün gelir ülkemiz sınırları
Kaynak: Oomph!Sözcüklerin bir ziyafetteki kadavralar gibi arz-ı
endam ettiği sözdizimsel yapıların bakış açılarına karşı somut şiir yepyeni bir yapısal
Kaynak: Somut Şiir ManifestosuCumhuriyetçi Parti aday ı senatör Barry M. Goldwater yararına arz-ı
endam etmişlerdir Ancak Brennan daha sonraki 1968 başkanlık
Kaynak: Walter BrennanVakanüvis Vasıf, Silahdar Bıyıklı Ali Paşa'yı değerlendirmesinde, onun gösterişli mehib tenasüb-i
endam sahibi olduğunu beyan ile kibir ve
Kaynak: Silahdar Bıyıklı Ali PaşaAragorn, geçen uzun yıllar boyunca büyük bir
endam ve güce erişmişti ve bir elf beyi gibi görünüyordu. Arwen bu görüşünde Aragorn'a aşık
Kaynak: AragornVe tabii yeni yapılan camii daha bir ihtişamla seyr-i
endam etse de o ecdat yadigarı daha cazibedardır. Sonra camii yanında köyün
Kaynak: Karkın, Yıldızeli