Bizim birinci meselemiz ölümler gerçekleşmeden
engelleyebilmek.
Prevent deaths took place the first concern of us.
Kaynak: hurriyet.com.trBunu
engelleyebilmek için Mersin Büyükşehir Belediyesi maçında dinlendirdik.
To avoid this, rest match Mersin Metropolitan Municipality.
Kaynak: trtspor.com.trBüyükgebiz, küçük çocuklarda beslenme güçlüğünü
engelleyebilmek için, her sorunun özel bir dikkat ve itina ile yönetilmesi gerektiğini altını çizdi.
Büyükgebiz, in order to prevent undernutrition in children under the difficulty of each question emphasized that special attention and should be managed with care.
Kaynak: dha.com.trCumhuriyetçi ve Demokratlar 1 Mart'ta devreye girecek olan 1.2 trilyon dolarlık otomatik harcama kesintilerini
engelleyebilmek için henüz bir anlaşmaya varamadı.
Republicans and Democrats in the $ 1.2 trillion that will be launched on March 1 to prevent automatic spending cuts failed to reach an agreement yet.
Kaynak: bursadabugun.comBu yapılırken geri ve ileri istemsiz makara dönüşünü
engelleyebilmek için makara göbeğine yerleştirilmiş bir manivela mevcuttur.
Kaynak: Makara (olta)Lincoln'un idamını
engelleyebilmek için elektrikli sandalyeyi bozmaya çalışan Michael başarısız olur. Veronica ve Nick ise Terence
Kaynak: Prison Break (1. sezon)Bella'ya ilgisini
engelleyebilmek için çok uğraşır fakat onu koruma içgüdüsüyle bir kazada hayatını kurtardıktan sonra hislerine yenik
Kaynak: Bella SwanBella'ya ilgisini
engelleyebilmek için çok uğraşır fakat onu koruma içgüdüsüyle bir kazada hayatını kurtardıktan sonra hislerine yenik
Kaynak: Edward CullenBunu
engelleyebilmek için, yumurtadan yeni çıkmış ejderhayla, onun pilotu olacak olan aday, ilk konuşmayı yapıp, ejderhayı koşumlamaya
Kaynak: Temeraire(Gül fidanı bir hile ile (meşhur gül ve bülbül efsanesindeki gibi yine) bülbülün kanını içmek istiyor; bunu
engelleyebilmek için suyun gül
Kaynak: Su kasidesiBu büyük tarihsel ve siyasi kaymayı
engelleyebilmek ve CHP'yi özündeki devrimci, reformcu ilkelere tekrar kavuşturabilmek için, parti
Kaynak: Zülfü LivaneliAlman askeri liderliği de ordunun durumunun farkındaydı ve savaşı
engelleyebilmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Konferansa giden
Kaynak: Münih Antlaşması (1938)İstifasını açıkladığı radyo konuşmasında değişen şartları kabul ettiğini ve kan dökülmesini
engelleyebilmek için Nazilerin hükümeti
Kaynak: Avusturya'nın ilhakıÇocuklar bunu
engelleyebilmek için DNA gelişimini keşfederler ve 2 dijimonun bir araya gelmesiyle ortaya daha güçlü bir dijimon açığa
Kaynak: Digimontoplumsal kodlar sebebiyle buna karşı koyabilmek, mücadele edebilmek ve bunu
engelleyebilmek daha büyük zoruluklarla karşılaşılabilmektedir.
Kaynak: Cinsel istismarAvusturya arşidükü Franz Ferdinand 'ın Saraybosna 'da öldürülmesinden sonra savaşı
engelleyebilmek için yoğun diplomatik çaba harcamasına
Kaynak: II. Nikolay (Rusya)Grubu A'nın tamamen yok olmasını (ki bu, bütün cephenin çökmesi anlamına gelecekti)
engelleyebilmek için kuvvetlerini bölmek zorunda kaldı.
Kaynak: Erich von Mansteinbulunan Roma imparatorluğunun doğudaki imparatoru Arcadius Vizigotların saldırısını
engelleyebilmek için büyük bir fidye parası ödeyecektir.
Kaynak: VizigotlarKitlelerden gelecek bir tepkiyi
engelleyebilmek için sendikaları kullandı. Hatta bazı sendikalar savaş sırasında Alman emperyalizmin kendi
Kaynak: 1918-1919 Alman DevrimiAdacık hücre nakillerinden sonra doku reddini
engelleyebilmek amacıyla hastaların bağışılık sistemlerini baskılayıcı ilaçlar kullanmaları
Kaynak: DiyabetBu davranış üzerine harekete geçen Mahmut'u
engelleyebilmek için Kâbus bin Menuçehr, 1029 yılında 500.000 dinar haraç ödemiştir.
Kaynak: Gazne Devleti