iğne
is. 1. Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç. 2. İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç: Çengelli iğne. Toplu iğne. 3. Toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri başlı, renkli bir türü. 4. Genellikle kadınların süs olarak elbiselerinin göğüs, yaka vb. yerlerine taktıkları süs eşyası. 5. Bazı araçların ucu sivri parçaları: Pusula iğnesi. 6. Bazı böceklerin kendilerini savunmak için kullandıkları organ: Arının iğnesi. Akrebin iğnesi. 7. Oltanın ucundaki küçük çengel. 8. mec. Dokunaklı söz. 9. bit. b. Bitkilerde yumurtacıkla tepecik arasındaki sapçık. 10. tıp Kas veya damar yoluyla vücuda sıvı bir ilacı basınçla vermek için kullanılan bir tür pompa, şırınga, enjektör. 11. tıp Zerk yolu ile vücuda verilen ilaç: "Eczacının yaptığı bir adrenalin iğnesinden sonra gözlerini açtı." -H. Taner. 12. tıp Vücuda bu yolla ilaç verme işi, enjeksiyon.

Eczanenin güvenlik kamerasınca kaydedilen görüntülere göre, enjektör alma bahanesiyle eczaneye gelenKaynak: haber7.com

Polis, ampute atlet Oscar Pistorius'un evinde yasadışı cephanelik, testosteron ilaçları ve çok sayıda enjektör bulduğunu da açıkladı.Kaynak: posta.com.tr

İnsülin, enjektör ve insülin kalemini veya ilaçlarınızı; donma, ezilme ve ulaşamama riskine karşı bagaja vermeyip yanınızda taşıyın.Kaynak: takvim.com.tr

Aynı zamanda yine her silindir için birer elektromanyetik kontrollü enjektör bulunur. Sistemi tamamlayan parça ise motordan aldığı verilere
Kaynak: Pompa duse

İlk enjektör emme subabına yakın konumlandırılarak motorun düşük devirlerde verimli olması sağlanmış, ikinci enjektör ise emme yolu
Kaynak: McLaren F1

Dizel motorunun yüksek devirlerde düşen yakıt pompası basıncı problemine karşı geliştirilmiş, dizel yakıtının her enjektör için ayri bir
Kaynak: Otomotiv kısaltmaları

B ve C virüsleri ise, başlıca, kan yoluyla (kan ve kan ürünlerinin alınması, mikroplu enjektör ve iğnelerinin kullanılması, ortak jilet
Kaynak: Sarılık

önceki modellerinden tek farkı karbüratör yerine merkeziyi port enjektör kullanması ve daha değişik bir radyatör korurcusuna sahip olmasıydı.
Kaynak: Mercury Grand Marquis

Özel bir enjektör yardımı ile ilaç MR gözetimi altında tümöre uygulanmaktadır. Böylelikle doğrudan ilaç tümöre enjekte edilmekte aynı
Kaynak: Beyin sapı tümörü

Sıvı ile karıştırılan malzeme, özel enjektör lerle ısıtılmış bir odaya püskürtülür. Burada sıvılar buharlaşırken, katı alttan alınır.
Kaynak: Pirometalurji

Köydebir enjektör fabrikası mobilya fabfikası pimeks ve desaşcam fabrikası mevcuttur. Ayrıca genelde ticari taksi ve dolmuşçuluk la geçim
Kaynak: Güldarbı, Çubuk

Piston üst ölü noktaya ulaştığı sırada silindire enjektör tarafından yakıt püskürtülmeye başlar. Sıkışarak ısınmış havayla karşılaşan
Kaynak: Karma çevrimli motor

Beldenin sınırları içerisinde tekstil, çivi, enjektör, mermer, mobilya, un ve yem fabrikaları, Devlet Malzeme Ofisi Doğu Anadolu Başbayi
Kaynak: Yazıkonak, Elâzığ

Ne var ki, bunlar, yalnızca motor işlerken çalışıyordu. 1859 'da enjektör bulundu. Kazandan gelen, buhar (ya da daha sonraları egzoz
Kaynak: Buharlı lokomotif

Wesker' ın izini sürerken Wesker ile çalışan Excella Gionne ismindeki kadından içinde bir madde olan bir enjektör düşer. Wesker, Excella'
Kaynak: Resident Evil 5

Olay büyük ise amfizemli bölgeye birkaç enjektör iğnesi sağlanır ve iğneler cilt altına itilir, 24 - 48 saat yerinde tutulur veya cerrahi
Kaynak: Cilt altı amfizem

Üst çenelerinin ön tarafında, içi enjektör iğnesi gibi delik ve büyük zehir dişleribulunur. Zehirleri insan için tehlikeli olabilir.
Kaynak: Boynuzlu engerek