enteresan anlamı
sf. İlgi çekici, ilginç: "Evet, şimdi çok enteresan bir noktaya geldik." -N. F. Kısakürek.

enteresan anlamı
sıfat
1) interesting

enteresan anlamı Fr.intéressant
İlgi çekici, ilginç:§ "Bütün basitliğine ve bayağılığına rağmen acenta Cemal'i, şimdi, oldukça enteresan buluyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 25. § "Enteresan bir mesele. Hoş bir vodvil mevzuu." -Peyami Safa, Mahşer, 91. § "Görünüşte gayet enteresan bir teklif..." -Reşat Nuri Güntekin, Balıkesir Muhasebecisi, 24. § "Öyle olacak... Çok enteresan bir vaka." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 103. § "Ben böyle bir zat ile böyle bir seyahati kendim için enteresan gördüğümden, derhâl muvafakat cevabı verdim." -Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 75. § "Hayal gücü yüksek, enteresan başka teknikleri de mevcut." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 123. § "Birçok yerlerini ben de anlamadım ama, mevzuu çok enteresan." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 69. § "Hani şu Frenkçe intéressant yok mu? Okur-yazarlarımız da boyuna kullanıp duruyorlar, enteresan diye yazdıkları bile oluyor (söylenişini de sevsinler, yazılışını da!) İşte onun yerine uydurdum bu ilginç'i" -Nurullah Ataç, Söyleşiler, 210.