benimle hiçbir şeye erişemezsiniz fakat benimle her şeye
erişme imkanı var.
You can not access anything with me, with me, but all things have the possibility to access.
Kaynak: amerikaninsesi.comBakan Bayraktar: Büyük millet şuuruna
erişme gayretimiz var.
Minister Bayraktar: Great folks have a conscious effort are accessing.
Kaynak: timeturk.comYani, dijital çağ kaliteli eğitim ve içeriğe
erişme fırsatını herkese sunuyor.
So, the digital age offers everyone the opportunity to access quality education and content.
Kaynak: sabah.com.trBu pozisyona net ofsayt diyenlerin futbol bilgisine
erişme şansımız hiç bir zaman olamayacak.
This is clearly an offside position in football knowledge of those who will never be a chance to access.
Kaynak: aksam.com.trAçık hükümet, yurttaşların resmi kayıtlara
erişme hakkı olduğunu ve bu hakkın yasal yollardan her zaman aranabileceğini savunan öğreti.
Kaynak: Açık hükümetNet, Microsoft 'un veriye
erişme teknolojisinin adıdır. Activex teknolojisi ile geliştirilmiş bir teknolojidir. Ado. Net' e temel
Kaynak: ADO.NETBunun ötesinde, gittikçe daha fazla insanın
erişme olanağı bulduğu farklı kültürlere ait yerel müzikler de bu tanımlama zorluğunu
Kaynak: Müzikgüçlenir, devletlerin yetkileri sınırlandırılır; yaşama, özgürlük, mülkiyet ve mutluluğa
erişme haklarının herkese ait olduğu kabul edilir.
Kaynak: LiberalizmOtoyolların en önemli özelliği,
erişme kontrollü olmalarıdır; giriş ve çıkış belirli noktalardan olur, yayalar ve hayvanlar giremez.
Kaynak: OtoyolSayfalar arasındaki bağlantılar ve sayfa biçimlemeleri sistem tarafından otomatik olarak yapılandırılacağından, bilgiye
erişme ve bilgi
Kaynak: Wiki