Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

ertelemek, (irtelemek) ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Tarama Sözlüğü

ertelemek, (irtelemek) anlamı
Sabahlamak, geceyi arkada bırakmak.

"ertelemek, (irtelemek)" için örnek kullanımlar

Bu durumda vatandaşlar, ev alma kararlarını ertelemek zorunda kaldı.
In this case, citizens were forced to postpone the home buying decision.
Kaynak: emlak.haber7.com
Şentop, bazı işlerini ertelemek durumunda kaldığını dile getirdi.
Şentop, some work remains to postpone said.
Kaynak: habervitrini.com
İhaleleri ertelemek geçici bir çözüm, ama olumlu bir adım' dedi.
Tenders postpone a temporary solution, but a positive step, "he said.
Kaynak: euractiv.com.tr
Sorunları ertelemek Türkiye'yi bir süre ertelesek, yaralanırız.
Problems in Turkey postpone postponed for a while, bruised.
Kaynak: haber.mynet.com
film festivali 1945 'te Auguste ve Louis Lumiére tarafından gerçekleştirilecekti ama II. Dünya Savaşı yüzünden ertelemek zorunda kalındı.
Kaynak: Cannes Film Festivali
Lig hayallerini hep başka baharlara ertelemek zorunda kaldı. Kozan Belediyespor ile ezeli rakipleri Kadirlispor , Ceyhanspor ve
Kaynak: Kozan Belediyespor
seçimine aday gösterildi ama Roman Herzog 'un bu göreve seçilmesiyle devletin en yüksek makamına yükselme hedefini ertelemek zorunda kaldı.
Kaynak: Johannes Rau
saraya yerleşen erkekler arasından eş seçmesini ertelemek için gündüz ördüğü örgüyü gece sökmesi ile tanınır ve sadakat imgesi olarak bilinir.
Kaynak: Penelope
birleştirip Büyük İskender 'in de hayali olarak bilinen tüm dünyaya sahip olmaktı. MÖ 44 'te Sezar ölünce bu hayallerini ertelemek zorunda kaldı.
Kaynak: VII. Kleopatra
Kesin olmayan bu zafer Napoléon'u, harekatın sonuçlandırılmasını haziran ayına ertelemek zorunda bıraktı (Friedland Muharebesi ).
Kaynak: Eylau Muharebesi
Hükümet kuvvetlerine karşı, siyah çoğunluğun kaçınılmaz iktidarını ertelemek amacıyla, tüm komşularını istikrarsızlığa sürükleme
Kaynak: Jonas Savimbi
partili demokrasiye geçiş sinyalleri veren İsmet İnönü ise buhranlar dönemi ve savaş dönemiyle beraber bu kararını ertelemek zorunda kalmıştır.
Kaynak: Tek parti yönetimi
ama Milo ve Bea'nin randevusu vardır ama Oscar hemen atlar ve ertelemek isteğini söyler, çünkü onun da bir kız arkadışının olduğunu söyler.
Kaynak: Doris Çiçeksi Büyü (Balık Oltası)
Georges Bataille'ın formülü uyarınca, “hayatı sonraya ertelemek” istemiyordu Gorz. İlk zamanlardaki gibi Dorine'in mevcudiyetine ihtiyaç
Kaynak: André Gorz
Aynı günün ilerleyen saatlerinde Suvla'ya gelen General Hamilton, hiçbir hazırlık yapılmadığı için harekatı 24 saat ertelemek zorunda
Kaynak: Tekketepe Muharebesi
planlamışsa da, Fransız topçu bataryalarının gerekli hazırlıkları yapabilmeleri için harekat 12 Temmuz 1915 tarihine ertelemek gerekmiştir.
Kaynak: İkinci Kerevizdere Muharebesi
Rummidge'e gelmeyi kabul etmesinin tek sebebi eşinin boşanma davası açmayı ertelemek için Zapp'in altı ay boyunca evden ayrı kalmasını
Kaynak: Yerleri Değiştirme
Bu arada para kazanmayı, mimar olma fırsatını, dünyayı gezmeyi, kısaca tüm hayallerini ertelemek zorunda kalmıştır. Kasabaya yaptığı bunca
Kaynak: Şahane Hayat
Kıtalararası uçuşunu hava şartlarından birkaç kez ertelemek zorunda kaldı ve havanın düzelmesini beklemeye başladı. Bu arada rakiplerinin
Kaynak: Charles Lindbergh
Düşük öncelikli aygıtı ertelemek seçenek değildir çünkü bu yüksek öncelikli aygıtların servis isteminin tespit edilmesini önler.
Kaynak: Kesme
Bu durumda işlemi 1-2 hafta sonrasına ertelemek gerekebilir. Genetik tanı amacıyla yapılan amniosentez sonrası yaklaşık %1-2 anne adayında "
Kaynak: Amniyosentez
Ancak Michael Jackson hayalim tahminimden 10 sene evvel gerçekleşti, dolayısıyla bende emeklilik planlarımı biraz ertelemek durumunda
Kaynak: Akon

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.