Bu durum filmin metnini senaryodan ziyade,
espiyonaj raporuna dönüştürüyor.
This is the text of the script of the film, rather than into espionage report.
Kaynak: aksiyon.com.trBu anlamda istihbarata karşı koymak ya da kontr
espiyonaj.
In this sense, intelligence or counter to counter espionage.
Kaynak: haber10.comSoğuk Savaş dönemi, çatışmasızlık ortamında ülkelerin karşılıklı
espiyonaj savaşları olarak ilerledi.
Cold War period, as clashes in advanced countries, mutual espionage wars.
Kaynak: sabah.com.trSyphon Filter önceleri 989 Studios daha sonraları bu ekibin Sony 'ye katılmasıyla Sony Bend ismini alarak ürettikleri aksiyon-
espiyonajKaynak: Syphon Filter1955 yılına ait Sessiz Amerikalı yı yazmasının ardından uluslararası politika ve
espiyonaj faaliyetlerini konu alan birçok roman yazmıştır.
Kaynak: Graham GreeneNazi Almanyası 'nda
espiyonaj faaliyetlerini başlatan kişi olarak tanındı ve adından gelmiş geçmiş en büyük casusluk ustalarından biri
Kaynak: Reinhard GehlenBirleşik Devletleri, karşı casusluk ve
espiyonaj faaliyetlerine karşı korumak, Birleşik Devletleri, siber ve yüksek teknoloji suçlarına
Kaynak: FBIPartinin 1939'dan önce az etkisi vardı ve Almanlar için
espiyonaj değeri çok düşüktü. II. Dünya Savaşı'nda Kahire ajanlar ve casuslar için
Kaynak: İslam ve antisemitizm