Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

alıcı ne demek?

 - 12 sözlük, 18 sonuç.

BSTS / Doğum ve Jinekoloji Terimleri Sözlüğü

alıcı anlamı İng. recipient
Embriyo naklinde embriyoların nakledildiği taşıyıcı hayvan, resipient.

BSTS / Dölerme ve Suni Tohumlama Terimleri Sözlüğü

alıcı anlamı İng. recipient
Kendisine kan verilen birey, kendisine embriyo transfer edilen dişi.

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

alıcı anlamı İng. receiver Osm. reseptör Alm. Empfänger Fr. récepteur
1- Bir telefon çevrimindeki kiplenik akımları ses dalgasına dönüştüren çevireç. 2- Bir vericinin yayınladığı imlemleri işitilebilir imlere dönüştüren düzenek.

BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü

alıcı anlamı İng. receiver Osm. cihâz-ı âhiz Alm.Empfänger Fr. récepteur
Işığı, elektro-manyetik dalgaları alıp değerlendiren araç. Göz, fotoğraf plağı, radyo, radyo ırakgörürü gibi.

BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü

alıcı anlamı İng. buyer
Mal veya hizmetleri satın alan gerçek veya tüzel kişi.

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

alıcı anlamı İng. 1. camera, motion picture camera, cinema camera, movie camera, film camera, 2. camera, television camera, electron camera, electronic camera Osm. 1. alet, ahize makinesi, alma makin
Sinem. 1. Sinema filmi çevirmekte kullanılan aygıt. TV. 2. Televizyon almacına ulaştırılacak konunun görüntüsünü elektriksel ime çeviren elektronik yapılı alıcı çeşidi.
alıcı anlamı
bakınız» ses alıcısı.

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

alıcı anlamı İng. receiver, receptor Osm. reseptör Fr. récepteur
(I) 1- elektrik: a. Bir elektrik akımını alıp başka bir güce dönüştüren araç. b. Elektromanyetik dalgalar yardımıyla iletilen imleri almaya, bunları yeniden yayınlamaya yarayan araç. 2- gökbilim: Işığı, elektromanyetik dalgaları alıp değerlendiren araç.
alıcı anlamı İng. camera, cine camera, electronic camera Osm.kamera, sinema makinesi, film kamerası, televizyon kamerası, elektronik kamera Fr. caméra, ciné caméra, caméra électronique, caméra
(II) 1- sinema: Sinema filmi çevirmekte kullanılan aygıt. 2- televizyon Televizyon almacına ulaştırılacak konunun görüntüsünü elektrik imine çeviren aygıt.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

alıcı anlamı İng. receiver
Yığın iletişiminde örgütlü ya da örgütsüz aktarma araçlarıyla, kendisine bilgi ya da ileti yollanan kişi.

Güncel Türkçe Sözlük

alıcı anlamı
sf. 1. Kendisine bir şey gönderilen (kimse). 2. is. Satın almak isteyen kimse, müşteri: "Sonra, mal satışı her şeyden önce bir organizasyon, bir alıcı ve pazar yerleri bulma işidir." -N. Hikmet. 3. is. fiz. Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren aygıt: Radyo alıcısı. 4. is. fiz. Almaç. 5. is. sin. ve TV Kamera. 6. is. hlk. Azrail.

Kişi Adları Sözlüğü

Alıcı anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Duygulu, içli, alıngan.

Türkçe - İngilizce

alıcı anlamı
isim
1) receiver
2) recipient
3) buyer
4) purchaser
5) pickup
6) set
7) client
8) consignee
9) acceptor
10) customer
11) addressee
12) taker
13) consumer
14) sounder
15) receiving set
16) vendee
17) wireless set
18) accepter
19) distributee
20) wireless receiving set
sıfat
1) recipient

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

alıcı anlamı
1. Azrail: Alıcıya derman olmaz. 2. Görücü, kız istemiye gelenler. 3. İçli, alıngan. 4. Öldürücü, devasız hastalık.
alıcı anlamı
Atmaca: Alıcının ömrü az olur.

Ovasaray -Çorum //*Merzifon -Amasya
*Erciş -Van
Çepni *Gemerek, -Sivas
*Bor, -Niğde
-Adana
*Silifke -İçel
Kerkük

alıcı anlamı
1. Öldürücü hastalık. 2. Azrail.
alıcı anlamı
Gezgin tecimci

Sultandağı Afyon

alıcı anlamı
Şahin, kartal vb. yırtıcı kuş.

Dereçine *Sultandağı Afyon
Van

alıcı eş anlamlısı

almaç
is. fiz. Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren cihaz, alıcı, reseptör.
Azrail
öz. is. (azra:il) din b. Tanrı buyruğu ile insanların canını almakla görevlendirilen melek, can alıcı: "Azrail ala canını, unuttura her sanını / Kara toprağa tenini kararlar bir eyyam gelir" -Yunus Emre.
kamera
is. (kame'ra) sin. ve TV 1. Görüntülerin filme alınmasını sağlayan alet, alıcı. 2. Bu alet ile görüntüyü kaydeden kimse. 3. ünl. Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk.
Müşteri
öz. is. gök b. Jüpiter.
müşteri
is. 1. Hizmet, mal vb. alan ve karşılığında ücret ödeyen kimse: "Fırçayı iyice sabunlar, hoş vuruşlarla dolaştırırdı müşterinin yüzünde." -N. Cumalı. 2. Alıcı.

"alıcı" için örnek kullanımlar

Eroğlu: "Sonuç alıcı şekilde müzakerelerin devamından yanayız".
Eroglu: "The result is the continuation of negotiations in favor of the buyer".
Kaynak: kibrispostasi.com
Sauna Adası'na yaptığımız akıl alıcı yolculukta gözleriniz kamaşacak.
Sauna Island, our mind catching your eyes glitter journey.
Kaynak: kanalturk.com.tr
Bu yolun sonuç alıcı noktaya gelmesi için bu mekanizmaları kurmak gerekiyor.
This is the result of the road to come to the point where the buyer needs to establish these mechanisms.
Kaynak: haber.sol.org.tr
Sürekli Eğitim Merkezleri'nde bu alanda sonuç alıcı eğitimler yapılmalıdır.
Continuing Education Centers in this area should be result oriented training.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Posta kodu, standart posta gönderilerinin ayrımının makine ile yapılmasını sağlamak üzere, posta gönderilerinin üzerine, alıcı adresiyle
Kaynak: Posta kodu
XRT Intel firması tarafından geliştirilen, sunucu tipindeki bir cihazın üzerinde koşan kullanıcı arayüzü nü alıcı bir cihaz üzerine
Kaynak: XRT
İletişim, iletilen bilgi nin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortam da bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma
Kaynak: İletişim
Anten (elektronik) - Elektromanyetik dalgaları toplayan alıcı cihaz. Anten (zooloji) - zooloji de duyarga . Anten (denizcilik) -
Kaynak: Anten
Köpek pozisyonu, alıcı partner in dizleri bükük, başı ilerde duracak şekilde dört uzvuyla da (genelde elleri ve dizleri üstünde) çömeldiği
Kaynak: Köpek pozisyonu
Fatura, satıcı firma tarafından alıcı firma adına tanzim edilen, mal veya hizmetin satıldığını gösteren bir belgedir. Genel olarak
Kaynak: Fatura
Konşimento ya da taşıma senedi (en:bill of lading ) üzerinde yükleyici, alıcı,ihbar mercii den başlayarak her türlü bilginin yeraldığı
Kaynak: Konşimento
Serbest piyasa, ürünün fiyat ının alıcı ve satıcının karşılıklı olarak anlaşmasıyla belirlendiği, arz ve talebine hükümet tarafından
Kaynak: Serbest piyasa
Elektronik mühendisliğinde verici ve alıcı cihazlarında kullanılan bir sinyal . Bu sinyalin kullanıldığı cihazlar teknolojide
Kaynak: Ara Frekans
Biyokimya da, transferaz, verici bir molekül den alıcı bir moleküle bir fonksiyonel grubu (örneğin bir metil veya fosfat grubunu) aktaran
Kaynak: Transferaz
içerisinde yayılmasını sağlayan (alıcı anten ) veya iletim hatlarından gelen sinyalleri boşluğa dalga olarak yayan (verici anten ) cihazlardır.
Kaynak: Anten (elektronik)
Genellikle sert bir yüzey malzemesi ile iç kısımda yer alan, darbe alıcı daha yumuşak malzemelerden üretilir. Basit bisikletçi
Kaynak: Kask
Faktör, Faktoring işlemlerinde alıcı, satıcı, ve faktoring şirketi olarak işlemi gerçekleştiren üç taraftan alacağı temlik eden faktoring
Kaynak: Faktör
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.