Devletin kurumları
eşgüdüm dahilinde, ortak çalışma yürütüyor.
Co-ordination within the state institutions, carrying out joint work.
Kaynak: odatv.comAyrıca, bilardo oynarken üst beden tamamen
eşgüdüm içinde çalışır.
In addition, playing billiards works in coordination with the upper body completely.
Kaynak: haberler.comTürkiye'de düzenledikleri toplantılarda mutlaka bizimle
eşgüdüm içine giriyorlar.
Coordination meetings held in Turkey do they get into it with us.
Kaynak: haber.stargazete.comBDP: Üniversite temsilcilerinden oluşacak bir planlama ve
eşgüdüm kurulu kanunla kurulabilir.
BDP: a planning and co-ordination committee composed of representatives of the University established by law.
Kaynak: siyaset.milliyet.com.trSenkronizasyon, eşzamanlama veya eşleme,
eşgüdüm lü çalışan parçalı sistemlerin zamanlamalarının eşleştirilmiş olduğunu ifade eder.
Kaynak: SenkronizasyonYakın hava desteği kara unsurlarıyla üstün bir
eşgüdüm gerektirmektedir. Günümüzde bu
eşgüdüm elektronik savaş ın tüm teknik olanaklarının
Kaynak: Yakın hava desteğiBlitzkrieg doktrinin başarılı olabilmesi için dört önemli koşul vardı: iyi arazi, iyi hava desteği, iyi lojistik ve iyi
eşgüdüm.
Kaynak: Yıldırım savaşıDillerarası
eşgüdüm sorunlarını tartışma, içerik hazırlama ve düzenlemeye yardımcı bir ortam. Geliştirme sürecini örgütlemeye yardımcı bir
Kaynak: Meta-Wikive sonunda Alman işgalindeki Yugoslavya bu işgalden çıkmıştır Sovyet ve Yugoslav kuvvetleri ayrı ve yeterli
eşgüdüm olmadan harekât yaptılar.
Kaynak: Belgrad Taarruzusağlayacak bir çizgi izledi.Ekim -Kasım 1941 'de Mihver kuvvetlerine karşı
eşgüdüm içinde yürütülen görüşmeler sonuçsuz kalınca,
Kaynak: ÇetniklerTüm LGBT kişileri ve menfaatlarını temsil eden herhangi bir örgüt yoktur, fakat dünya çapındaki LGBT Onur etkinliklerine
eşgüdüm ve ağ
Kaynak: LGBT sosyal hareketleribelediye hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi ve belediyeler arasında
eşgüdüm sağlanması amacıyla ve kanunla oluşturulan belediye.
Kaynak: Büyükşehir belediyesiTemmuz 1914'te sosyalistlerin yaklaşmakta olan I. Dünya Savaşı 'na karşı yürüttükleri muhalefet hareketinde
eşgüdüm sağlamak üzere Fransa
Kaynak: Hermann MüllerNe var ki, MySQL'in son sürümleri aktarım ve veri tutarlılığı kısıtlamaları desteği sunan ve yüksek
eşgüdüm öngören InnoDB'yi
Kaynak: MyISAMstratejisinin geliştirilmesi, su yönetimi ile ilgili görev yapmakta olan kurum ve kuruluşlar arasında
eşgüdüm sağlanmasına yönelik bilgi üretmek.
Kaynak: Türkiye Su Enstitüsü BaşkanlığıPisco'da bir OCHA
eşgüdüm merkezinin kurulması ve BM Afet Değerlendirme ve
Eşgüdüm Ekibi (UNDAC)'nin bölgeye ulaşmasının bunda önemli payı
Kaynak: 2007 Peru DepremiDiğer Birleşmiş Milletler örgütleri ve insani yardım kuruluşları ile
eşgüdüm içinde hareket eden UNICEF böyle durumlarda çocukların ve
Kaynak: UNICEFvermek ve Habsburg hanedanı altında eşit haklardan oluşan demokratik bir federasyon yaratmak için
eşgüdüm sağlanmalıdır şeklinde karar alındı.
Kaynak: Panslavizmçeşitli müzik projelerinde değerli müzisyen Bekir Sıtkı Sezgin 'le
eşgüdüm içinde çalışan Aydın Gün, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık
Kaynak: Aydın Günkalan Helu, cumhurbaşkanlığı görevinin sona ermesinden kısa süre önce, Kerami'nin
eşgüdüm politikasını kabul ederek bunalımı atlatmayı yeğledi.
Kaynak: Şarl Helu