Bana göre bu durumu bu şekilde absürt bir düzeyde tanımlamak; kariyer isteyen kadınları
etiketlemek demektir.
To me, the situation in this way to define a level of absurd, is interested in a career women tag.
Kaynak: blog.milliyet.com.trÖğrencilere olumsuz ifadelerle hitap etmek, onları olumsuz şekilde
etiketlemek, yavrularımızın kişilik ve değer gelişimleri için son derece sakıncalıdır.
Students to address the negative terms, labeling them negatively, puppies for development of personality and value highly objectionable.
Kaynak: kadin.haber3.comOyunseverlerin tek yapması gereken, kumanda üzerindeki "PAYLAŞ düğmesi"ne basarak oynanan oyunun son birkaç dakikasına bakmak,
etiketlemek ve oyuna geri dönmek.
Gamers need to do is, control over the "Share button" in the last few minutes of the game is played by pressing the look, label and return to the game.
Kaynak: sabah.com.trKendi dar ve kaba sanatlarını sömürgecilik yoluyla geniş bir coğrafyaya empoze ederek, onları Evrensel diye
etiketlemek Batının son istismar çırpınışıdır.
Through its narrow and rough colonial art by imposing a vast area, the West end of abuse çırpınışıdır label them as universal.
Kaynak: boluekspres.comTürkçede herhangi bir sözcüğü zamir olarak
etiketlemek hatalı olur zira pek çok isim soylu sözcük gibi zamirler de cümlede farklı
Kaynak: ZamirKafka, Gregor'u belirli bir şey olarak
etiketlemek istememiş, sadece Gregor'un dönüşümünden duyduğu tiksintiyi göstermek istemiştir.
Kaynak: Dönüşüm (öykü)