Bu olgu/olay karşısında iyi niyetli olarak kadınların içinde bulundukları koşullardan
etkilenmek yeterli değildir.
This phenomenon / event in good faith in the face of women affected by the conditions in which not enough.
Kaynak: birgun.netŞiiri beğenmenin şairini beğenmek anlamına gelmemesi gibi, öyküden
etkilenmek, filmden
etkilenmek için yeterli değil ne yazık ki.
Not mean like poets like poetry, as affected by story, unfortunately, is not enough to be affected by the film.
Kaynak: evrensel.netİletişim içinde olduğunuz kişilerin farklı davranış biçimlerinden olumsuz
etkilenmek istemiyorsanız, baskıcı düşüncelerden vazgeçmelisiniz.
Adversely affected by the behavior of different forms of communication with the people do not want to give up the oppressive thoughts.
Kaynak: medya73.comGrubun büyük kısımları daha ılımlı bir kamu yaklaşım ve, McCarthy dönemi sırasındaki halk görüşlerinden
etkilenmek üzere radikal
Kaynak: Harry Hayin felsefesinden
etkilenmek yerine, antropolijinin temel birimlerinin, insan yaşamının ve etkileşiminin süreçleri olduğunu öne sürmektedir.
Kaynak: Alfred Radcliffe-BrownÇünkü o dönem ikinci Dünya Savaşı'nın kritik günleriydi ve Türkiye bu durumdan
etkilenmek istememiştir.: VARLIK VERGİSİ... : Yasa metni :
Kaynak: Varlık VergisiKüçümsenen us etkilediğinden
etkilenmek yoluyla diyalektik metotla gerçeğe doğru yaklaşmaktaydı. Feuerbach "Gelecek Felsefesinin İlkeleri"
Kaynak: Ludwig Andreas FeuerbachGenel Özellikler : Çeviri yapmak, o akımdan
etkilenmek değildir. Şinasi ise romantizm e (Coşumculuğa) kapılmadığı için klasisizmin etkisinde
Kaynak: Tanzimat Edebiyatı18) Kendinizi önemsiyorsanız eğer,
etkilenmek yerine etkilemeyi tercih edersiniz… 19)O kişinin doğru kişi olduğunu bildiğim halde, nedense
Kaynak: Mehmet Şah Güler