etnografya anlamı Lat.ethnographia
Kavimleri karşılaştırarak inceleyen, kültür oluşumlarını araştıran bilim, budun betimi, kavmiyat: § "
Hatta kendilerine bile bunu öyle anlatmış idiyse de bilahare etnografyaya ait malumatın tevessü'ü üzerine bunların ne lisanen ne kavmiyeten Rum ve Yunan olmadıkları tebeyyün ve tahakkuk eylemiştir." -Ahmet Midhat Efendi, Gönüllü, 80. § "
Kafkasya murahhasları, Gürcü beyleri, türlü türlü kıyafetleriyle, uzun sofralara garip bir etnografya meşheri tenevvüü veriyordu." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 64. § "
Bu eserlerde Türkçenin muhtelif şubelerinden başka, Türk medeniyetinden, Türk etnografyasından ve tarihinden bahsolunuyordu." -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 6. §
"Bunları, sosyolojinin muavinleri olan tarih, kavmiyat (etnografya) ve ihsaiyat (istatistik) ilimleri hazırlayarak sosyolojinin tetkikine arz eder." -Ziya Gökalp, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, 9. § "
Etnografya araştırmaları, bedevilerde dahası vahşilerde kendilerine göre bir uygarlık olduğunu ortaya koydu." -Ziya Gökalp, Türk Uygarlığı Tarihi, 3. § "
… Osmanlı ülkesinin etnografya çeşnicisi imiş gibi…" -Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman, 29. § "
Bu gün cenaze Etnografya Müzesi'ndeki geçici mezarına konulmuş bütün Ankara'nın katıldığı bir tören yapılmıştı." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 395.