Ama hayatımızı devam
ettirebilmek için mücadele etmek zorundayız.
But you have to fight to maintain our lives.
Kaynak: haberler.comBenim için önemli olan üretmek değil, ürettiğini takdir
ettirebilmek.
For me, the important thing is not to produce, produce to maintain an appreciation.
Kaynak: saraymedya.comBir dönem hayatımı idame
ettirebilmek için pizza dağıttım.
Pizza deployed for a period in order to maintain life.
Kaynak: iha.com.trKuluçka, kanatlı hayvanların nesillerini devam
ettirebilmek için gösterdikleri doğal ve fizyolojik arzu hali. Halk dilinde kuluçka olmuş
Kaynak: KuluçkaTopyekün savaş bir milletin bütün kaynaklarını seferber ederek başka bir millete kesin olarak iradesini kabul
ettirebilmek amacıyla, onun
Kaynak: Topyekün savaşPhoto-Secession, 20. yüzyıl ın başında fotoğrafı bir sanat dalı olarak kabul
ettirebilmek için büyük çaba sarf eden ABD'li fotoğrafçı
Kaynak: Photo-Secessionyapısını devam
ettirebilmek için toprağı bazı kişilere mülk olarak devretmez, ancak toprağın kullanım hakkını bazı koşullar altında devreder.
Kaynak: MaoculukTarık Mengüç, müzik hayatına önce atılmadan hayatını devam
ettirebilmek için; mobilya tasarımcısı ve cilacılık, Seramikçilik, çakmakçılık,
Kaynak: Tarık MengüçHayatını idame
ettirebilmek için bir yandan da ayakkabı boyacılığı yapan ve kıt kanaat geçinen Ferrer, 1997 yılında «kaydedilip,
Kaynak: İbrahim FerrerTerbiyecinin hayvanlara iradesini kabul
ettirebilmek, yiyecek ve içecek vermek, gerekli bakımı yapabilmek için cesaret, tecrübe ve bilgi
Kaynak: Hayvan terbiyecisiAyrıca bu mesafeyi güneş yörüngesine dayanan gün dönümleri ile gece ve gündüz eşitliğinin prestesyonuna intibak
ettirebilmek için
Kaynak: ZerkâlîBir taşıtı yatay yolda sabit hızda hareket
ettirebilmek için taşıta karşı oluşan dirençlerden yuvarlanma ve hava dirençlerinin yenilmesi
Kaynak: Motorlu Taşıtlarda Yakıt Ekonomisimesleği çok iyi bilen köylüler bu zor koşullarda yaşamlarını idame
ettirebilmek için ellerinden gelen tek meslek olan bu odun kömürcüğünü
Kaynak: Dalca, KandıraYaşamını devam
ettirebilmek için bitkiye muhtaçtır. Bütün İhtiyaçlarını bitkilerden karşılarlar. Bu nedenle tam parazit olarak
Kaynak: Bitkisel parazitlikverip VIVA 'da staj yapıp 1998'de felsefe ve politika tahsil etmeye başladıysa da tahsilini sahne kariyerini devam
ettirebilmek için bıraktı.
Kaynak: Bülent CeylanBir gün Sevtap ve Adem Sevtap'ın babasına olayı kabul
ettirebilmek içini onun ağzından bir telgraf çekerler. bu telgraftan sonra düğün
Kaynak: Postacı (film)Daha hızlı hareket
ettirebilmek için genelde daha hafif olanları yeğ ile tutulur. Kaliteli tavlı çelikten yapılan ve en çok 120 mm çapında
Kaynak: FlöreBu sırada Rıdvan Halep'deki hakimiyetini devam
ettirebilmek için Fatımilerin desteğine ihtiyaç duymuş ve bu devletle işbirliği yapmıştı.
Kaynak: Suriye Selçuklu DevletiÖnceleri lüks bir hayatı Philippe 'le birlikte yaşayan Tom,paralar suyunu çekince bu savurgan hayat tarzını devam
ettirebilmek için çareler
Kaynak: Kızgın Güneş (film, 1960)Bond gibi lüks ve marifetli arabalar kullanmaz, tam tersine bazen görevde kullanacağı bir arabayı tahsis
ettirebilmek için bile azami çaba
Kaynak: Ani Tehlike (film)Aralarında bilgi paylaşmaya dayalı bir anlaşma(Cobblepot bunu işlerini devam
ettirebilmek için yapmak zorundaydı. Ortaklıkları Gotham tekrar
Kaynak: Penguen (karakter)Bu mevlütü devam
ettirebilmek için, açık artırma usulu, hayırseverlerin bağışlamış olduğu eşyalar satılır. Coğrafya: Bursa iline 39, Orhaneli
Kaynak: Ortaköy, OrhaneliSayıları az olan halklara dahil edilmesinin ardından Abazalar, Rusya kanunları uyarınca varlıklarını ve kültürlerini devam
ettirebilmekKaynak: Abazalar