Çekmediğim cefa, görmediğim
eza kalmadı.
Guarded long-suffering, torment did not see.
Kaynak: risalehaber.comHız yapınca ceza, yavaş gidince
eza var.
When you have made the speed penalty, have slowly gone torment.
Kaynak: merhabahaber.comAncak yol inşaatı ve iki barajın inşaatları yol kesimlerine neden olacağı için yollar bize en az 10 yıl
eza verecek.
However, construction of road construction and road sections of the dam will result in two ways to torment us for at least 10 years.
Kaynak: 08haber.comKadının hayızlıyken Namaz kılmaması ona
eza olmasın diye değil PİS olduğu gerekçeleri Yahudilikten islama geçen unsurlardır.
SEWAGE not torment him, so that the woman is hayızlıyken Prayer kılmaması the elements of Islam from Judaism reasons.
Kaynak: blog.milliyet.com.trYalnız başına kalan Manon hayatı hakkında düşünmeye başlar, kendine çok
eza vermiş olan güzelliği ve fena talihi üzerinde derin
Kaynak: Manon Lescaut (Puccini)Kabakçı Ağaçhisar'da çetelerin yaptığı
eza ve cefaları Harmancık'ın Gedikören köyü yakınlarındaki Asar Tepe'de iken haber almıştır.
Kaynak: Ağaçhisar, OrhaneliKabakçı Ağaçhisar'da çetelerin yaptığı
eza ve cefaları Harmancık'ın Gedikören köyü yakınlarındaki Asar Tepe'de iken haber almıştır.
Kaynak: Fadılköy, Orhaneli"Ruhumu üzüntüye boğan, ey keder ez
eza") Taliplerle birlikte sevgilisi olan Eurimacus'un da öldürülduğunu gören Melanto bunları öldüren
Kaynak: Il ritorno d'Ulisse in patria(2:263) Bir tatlı dil ve kusurları bağışlamak, arkasından
eza ve gönül bulantısı gelecek bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, hiçbir şeye
Kaynak: GanîEğer siz Ehli beyt 'i peygambere
eza kıldınızsa da Allah hıyanette bizimle sizin aranızda hakim ve kafidir. Şu halde ben Muaviye'ye biat
Kaynak: Hasan bin AliEğer siz Ehli beyt 'i peygambere
eza kıldınızsa da Allah hıyanette bizimle sizin aranızda hakim ve kafidir. Şu halde ben Muaviye'ye biat
Kaynak: MuaviyeAmfortas'ın haykırışını duyan ve çektiği ızdırabı göre genç de kalbini tutarak onunla birlikte
eza çekmeye başlar. Titürel ve şövalyeler
Kaynak: Parsifal