eski
sf. 1. Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı: "Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" -N. Ataç. 2. Önceki, sabık: "Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal." -A. Kutlu. 3. Geçerli olmayan. 4. Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan. 5. Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan: Eski öğretmen. 6. is. Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey: "Ben babamın eskilerinden uydurma şeylerle giyiniyordum." -H. Z. Uşaklıgil. 7. is. alay Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz: Mebus eskisi. Müdür eskisi.

öncesiz
sf. Zamanda başlangıcı olmayan, ezelî: Evren öncesizdir.

Rangers ezelî rakibi olan Celtic ile aynı şehri paylaşmaktadır. 49 milyon sterlinlik vergi borcu nedeniyle Şubat 2012'de kayyuma devredilen
Kaynak: Rangers FC

Allah'ın ezelî, ebedî hanif dîninin üç özelligi; vahdet, tevhid ve teslimdir. Kisi ancak kalben Allah'a ulasmayı dilemekle bu üç özellik
Kaynak: İmam Mehdi

Bu bileşimde önde gelen anlayış iki ezelî ilkenin, iyi ve kötünün, çatışmasıdır. Bu bakımdan din tarihi araştırmaları, Maniciliği bir tür
Kaynak: Mani dini

birim olarak târif ettikleri atomun ve atomların hareket ettiği boşluğun (eter - ether - esir) ezelî, ebedî mevcudiyetini ortaya atmışlardır.
Kaynak: Demokritos

Mistik, ezelî olanın içinde geçici olanı, geçici olanın içinde de ezelî olanı kavrar. Mistisizm ve Şizofreni : İnsan tek başına çıktığı hayat
Kaynak: Mistisizm

İslam ilahiyatında Allah'ın ezelî ve ebedî ilmi ve bilgeliğinin gereği olarak her şeyin onun bilgisi dâhilinde olduğuna ve bu bilgilerin
Kaynak: İslam

Çok bilen, bilgisi sonsuz, farkında olan, her şeyi en ince noktasına kadar bilen, ilmi ebedî ve ezelî olan demektir. Aynı zamanda bilgiç
Kaynak: Alîm

Örneğin, Kur'an 'ın "mahlûk" (yaratılmış) olduğu düşüncesine karşı çıkarak "ezelî" olduğunu savundu. Bu sebeple, Mutezile bilginlerince
Kaynak: Zünnûn-ı Mısrî

Mâlik-ul Mülk, mülkün ebedî ezelî sâhibi demektir. Adın geçtiği Kur'an âyetleri: Allah'ın bu adı şu Kur'an âyetlerinde geçmektedir
Kaynak: Mâlik-ül Mülk

Hayy, ezelî ve ebedî diri olan, uyuklama, yorulma gibi noksanlıklardan uzak olan. Var. Diri, tam ve mükemmel mânâsıyla hayat sâhibi
Kaynak: Hayy

Anlamı: Yaratıcı'nın sevgisi ezelî ve ebedîdir. O zaman gerçekten sevilecek varlık yüce Allah'tır. Bir ayetde "…onlar Allah'ı sever, Allah
Kaynak: Vedûd

İslâm dininde iman esaslarının başında Allah 'a iman gelir. Mümin ; öncesi ve sonrası olmayan (ezelî ve ebedî), her şeyi yoktan var eden
Kaynak: Matüridilik

Kaodaiizm'in yaratılış mitolojisine göre Tanrı'dan önce Tao Te Ching 'de anılan adsız, değişmez, şekilsiz, ezelî ve ebedî kaynak Tao vardı
Kaynak: Kaodaiizm

Cizre bölgesine yerleĢmeye ve diğer bazı aĢiretlerin topraklarına göz dikmeye baĢlaması; bu iki ezelî düĢmanı yeniden karĢı karĢıya getirdi.
Kaynak: Yamanyurt, Saray

Yunancaya “Numus – Havus” şeklinde geçen bu kelime “ezelî irâde ve mukaddesât” manâsında, Sanskrit dilinde ise “Tanrı kelimesinin
Kaynak: Alevilik