kazara zf. (kaza:ra:) 1. Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, kazaen, ezkaza:
"Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi." -S. F. Abasıyanık. 2. Rastgele, tesadüfen:
"Köşkün kapısından kazara postacı geçse sapsarı kesilirdi." -Ö. Seyfettin.