fukaralık is. 1. Yoksulluk, fakirlik: "Keşke yengem, bizi, fukaralığımızı bu kadar duymadan sevse!" -Y. Z. Ortaç. 2. Güçsüzlük: "Ne fukaralıktan ne yaşlılığından şikâyet ediyorum." -R. N. Güntekin.
yoksulluk is. 1. Yoksul olma durumu, yoksuzluk, sefillik, sefalet, fakirlik: "Yoksuldu biliyorum ama boyuna da yoksulluk sözü edilmez ya!" -O. V. Kanık. 2. mec. Verimsizlik, yetersizlik.
"fakr" için örnek kullanımlar
Acz ve fakr içinde, tevekkül ve tevazu ile hayatı karşılamışlardır.
Impotence and in Poverty, trust and humility meet their life with.
Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Kaynak:Atatürk'ün Türk Gençliğine Hitabesi