Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

falanca ne demek?

 - 3 sözlük, 3 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

falanca anlamı
sf. 1. Falan: Falanca yerde, falanca gün. 2. zm. Falan kimse: Falanca geldi.

Türkçe - İngilizce

falanca anlamı
isim
1) so-and-so
sıfat
1) certain

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

falanca anlamı
(< Ar. fülân+ca) falanca

falanca eş anlamlısı

falan
zm. 1. Söylenmesi istenmeyen veya gerekli görülmeyen bir özel adın yerini tutan kelime, filan: Bana "falan geldi, falan gitti" diye anlatmaya başladı. 2. is. Cümlede belirtilen nesne veya nesnelerden sonra gelerek "ve benzerleri" anlamında kullanılan bir söz: "Hiç heyecan falan göstermiyor." -Ö. Seyfettin. 3. sf. Tarih, yer, kişi vb.nin önüne gelerek tekrarlanmak istenmeyen sözlerin yerine kullanılan kelime: Falan tarihte, falan yerde, falan kişi ile gezerken sizi gördüm.

"falanca" için örnek kullanımlar

Yani ben istemiyorum ama falanca kuruluş dediği için mecburen yapıyorum.
I mean, I do not want to, but I'm forced to say certain organization.
Kaynak: bloomberght.com
Polis memurları, falanca burada mı oturuyor deyince adam onayladı.
The police officers live here when we say certain man agreed.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Sadece falanca ve filanca STK'ların toplantılarını haber yapmakla meşguller.
I just know so-and-so and so-and-so busy making meetings of NGOs.
Kaynak: sonhaber.nl
Kendisini sordum, falanca diye gösterdiler. Yanına gittim. Yazmış olduğu cüzlerin beraberimde olduğunu zannediyordum. Şeyh'e ait olduğunu
Kaynak: Sünen-i Tirmizi
Ölüm döşeğinde dahi"falanca kişi ziyaretine geldi" dendiğinde derhal ayağa kalkıp giyindiği ve dimdik vaziyette ziyaretçisini karşıladığı
Kaynak: Hacı Garip Taner
Örnek 1: Falanca ülke kurulmadan önce nükleer silah diye bir şey yoktu. Demek ki nükleer silahların sebebi falanca ülkedir. Örnek 2: Güneş
Kaynak: Safsata
diye bağırıp çağıranlar çıkarları zedelenince "‘falanca 216'dan yargılansın!'" diyebiliyorlar. Bu belli bir grubun uyguladığı çifte
Kaynak: Sınırlar Arasında (program)
tarihi: "büyük depremin olduğu yıl", "falanca kralın 3. yılı" vs. Wiseman, Tekvin'de bu kolofonun bulunduğu 11 yer buldu, bu yerlere toledot
Kaynak: Wiseman hipotezi
tesbit edilen bir kâğıda yazıp altına, falanca yerin müftüsü, falan şeklinde imza etmeleri, tayinle alakalı tezkere ve ifadeler de yer alıyordu.
Kaynak: Müftü
Belgisiz sıfat: falanca. filanca. her. herhangi bir. hiç. hiçbir. kimi. nice. öbür. tüm" "Bir" sözcüğü "tek bir adet" anlamında kullanıldığında asıl sayı sıfatı
Kaynak: Sıfat
Sipâhi ve cebeli falanca paşanın defterlisidir” diye bilinirdi. Sefere dâvet olunup da sefere iştirak etmeyen sipâhinin elindeki timar
Kaynak: Sipahi
Muhtar köylüyü kahveye toplar ,falanca kişi düğüne başlayacak mahsuru var mı ? diye sorar. Halk, önce çayları içelim sonra davullar
Kaynak: Akçapınar, Çanakkale
Kimin işi yapılacaksa o aileden birisi tüm köyü dolaşarak; “falanca günde ırgatımız (imecemiz) olacak gelip bize yardım ederimsiniz?”
Kaynak: Taşlıgedik, Çaykara

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.