top is. 1. Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne:
"Havası boşalmış bir futbol topu..." -A. Gündüz. 2. Bazı aletlerde bulunan toparlağımsı parça:
Kantarın topu. Duvar saatinin topu. 3. Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belli miktardaki bağı, ferde:
Bir top basma. İki top ipekli. 4. Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı:
Kâğıt topları. 5.
sf. Yuvarlak biçimde olan, toparlak:
"Bunlardan sonra top sakallı, çocuk yüzlü Şaban'ın dizi en çok sevdiği yerdi." -H. E. Adıvar. 6.
zf. Tamamen, bütünüyle. 7.
argo Homoseksüel erkek. 8.
ask. Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah:
"Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor / Barbaros belki donanmayla seferden geliyor." -Y. K. Beyatlı.