Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

fırça ne demek?

 - 8 sözlük, 8 sonuç.

BSTS / Besin Hijyeni ve Teknolojisi Terimleri Sözlüğü

fırça anlamı İng. brush
Laboratuvarda tüp ve diğer cam malzemelerin mekanik temizliği için kullanılan malzeme.

BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü

fırça anlamı İng. paintbrush Alm. Pinsel Fr. pinceau İtl. pennelo
dekor boyamada kullanılan at kılından yapılmış araç.

BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü

fırça anlamı İng. brush Alm. Bürste Fr. brosse
Metal yüzeyleri fırçalama işinde kullanılan, sert kıl ya da çelik telden yapılmış araç.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

fırça anlamı Fr. balai
(fizik)

Güncel Türkçe Sözlük

fırça anlamı
is. 1. Bir şeyin tozunu, kirini gidermekte veya bir şeye boya, cila sürmekte kullanılan, bir araya getirilerek bağlanmış kıl vb.nden yapılan araç: "Yer yer kireç artıkları ve fırça çizgileri duruyor." -R. H. Karay. 2. mec. Resim yapma sanatı ve biçimi. 3. mdn. Çökmeyi engelleyen bağların oynamasını veya kaymasını önlemek için aralara yerleştirilen direk parçası.

Türkçe - İngilizce

fırça anlamı
isim
1) brush
2) scrub
3) comb
4) scolding
5) whisk
6) rating
7) tongue-lashing

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

fırça anlamı Rum.voúrtsa
1. Bir şeyin tozunu, kirini gidermekte veya bir şeye boya, cila sürmekte kullanılan, bir araya getirilerek bağlanmış kıl veya kıla benzer başka tellerden yapılan araç:§ "Dufy fırçanın o her teferruatı ayrı ayrı ve müstakil form olarak sayan denizler gibi küçük bir rüya sürüsü toplamıştı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 44. § "Süpürge ve fırçadan gayrı?" -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar: Bir Kahramanın Ölümü, 293. § "fırça." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. § "Öyle berberlerin fırçasıyla, tarağıyla yola gelecek şey değil." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hikâyeler, 17. § "Birer fırça rimel dokundurdu." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 35. § "Yusuf elinde bir fırça ile otelden çıkarak." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Şeyler, 171. § "Ne atölyem, ne fırçam, ne paletim var." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 171. § "... ressamlık tahsil etmekte bulunan Podar'ın palet ve fırçalarını yıkamak suretiyle muavenetinden başlayarak palet üzerinde kalan fazla boyalarla delik bir resim muşambası üzerine acîp ve garib şeyler boyamak derecesine vardırdığı merakı daha ileriye de götürmüş olduğundan ..." -Ahmet Midhat Efendi, Demir Bey Yahut İnkişâf-ı Esrar, 327. § "Oda fırçasını bırakarak taşa bakıyor." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 197. § "Koyu gölgeli yağlı boya bir tablonun içindeki pembe-eflatun fırça vuruşları demektir" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 88. § "Bir ayağı dükkânda, biri sokakta, fessiz, saçları tarak, fırça dinlemez, dik, kakülleri tıraşsız…" -Ahmet Rasim, Eşkâl-i Zaman, 10. § "Dini mertebe bakımından bu fırçanın bana ters tarafından biçtiği büyük rütbenden de mahrumum…" -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 34. § "… banyomda diş fırçası, mutfağımda kahve fincanı, salonda dergileri, dolapta giysileri ve yatağımda kokusuyla taşınmıştı bana." -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 124. § "Monsieur Jules Romains'in "Ak Ağınlı Kişiler" (Les Mommes de bone volanté) adlı uzun romanının bir yerinde bir ressam vardır, Picasso olacak, eline fırçasını alıp birtakım denemelere girişir, sonra beğenir yaptığını, başkalarına da beğendirir, böylece bir çığır türemiş olur." - Nurullah Ataç, Diyelim Söz Arasında Deneme, 65. § "Siyah diş fırçası bıyıklarıyla dudaklarının hizasındaki havayı karartmış. " -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 215. 2. mec. Resim yapma sanatı ve biçimi. 3. madencilik Çökmeyi engelleyen bağların oynamasını veya kaymasını önlemek için aralara yerleştirilen direk parçası.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

fırça anlamı
Topaç.

-Konya

"fırça" için örnek kullanımlar

Şimdi Grup Yorum'un olduğu ortaya çıkınca herhalde fırça çekecek.
Now suppose the brush when it turns out that the Group will Commentaries.
Kaynak: haberturk.com
Başbakan, medyaya fırça atarken sürecin devam edeceğini de ilan etti.
The Prime Minister declared that the process will continue while the media brush.
Kaynak: birgun.net
Bir kişi ise köpeği, uzağına fırça atarak korkutmaya çalıştı.
If a person's dog, throwing tried to scare away the brush.
Kaynak: cnnturk.com
ANAP'ın güneşli bakanı azarlarken de, AKP ayazında fırça yerken de.
MP Minister lambasted in a sunny, frost brush, while the AKP as well.
Kaynak: haberturk.com
Biri fırçalayarak ya da süpürerek temizlemeye, öbürü de bir maddeyi herhangi bir yüzeye sürmeye yarayan iki tür fırça vardır.
Kaynak: Fırça
Diş fırçası, dişleri temizlemede kullanılan bir fırça türü Normal bir diş fırçasında kırk adet kıl demeti ve her demette ortalama 40-50
Kaynak: Diş fırçası
Badana, bina duvarlarına fırça veya püskürtme ile sürülen kireç şerbeti veya plastik boya . Eskiden evlerin temizliği kireç badanalarla
Kaynak: Badana
Rimel - kirpikleri kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürülen yağlı sürme. Bir tür palyaço 2008'de ilk albümünü yayınlamış olan
Kaynak: Maskara
Guaj tekniğinde serbest fırça vuruşlarının doğallığı da izlenebilir. Sert kıllı fırçayla sürülürse hafif ama etkileyici impasto, yumuşak
Kaynak: Guaj
Monet, resimlerinde fırça darbeleriyle oluşturduğu değişik renklerde noktalarla istediği izlenimi uyandıracak renk ve ışık etkisini
Kaynak: Claude Monet
sanatçı yeniden çalışmaya kara vermiş ve dişlerinin arasına sıkıştırdığı bir fırça ile resim yapmaya başlamıştır. özel bir fırça tutma
Kaynak: Chuck Close
Ayrıca, geniş fırça darbeleri kullanarak farklı renkleri yan yana yerleştirmesi ve şekillerin gerçek görünmesi için fırça darbelerini
Kaynak: Kırda Öğle Yemeği
Ressamın ifadesi güçlü fırça darbeleri ve renk lerin optik etkileri üzerine çalışmaları Empresyonistleri , egzotik olana tutkusu da
Kaynak: Eugène Delacroix
Damlatma tekniği (drip painting) ile boya karıştırma, fırça kullanımı gibi alışılagelmiş uygulamaları bir kenara bırakmış, yere serdiği
Kaynak: Jackson Pollock
Appel'in üslubunun özellikleri kalın boya katları, sert fırça darbeleri ve kaba, basite indirgenmiş figürlerdi. ABD 'ye ilk kez 1957 'de
Kaynak: Karel Appel
1880 sonrasında Fransız izlenimcileriyle çalışmaya başlayınca, önemli eserlerinin karakteristiği olan parlak renkler ve coşkulu fırça
Kaynak: Max Liebermann
Yaşamının sonlarına doğru daha açık tonlara, yumuşak renklere ve serbest fırça vuruşlarına yöneldi. Guido, Carracci'lerden başka Rafael 'in
Kaynak: Guido Reni
Mıchelangelo genellikle ıslak sıvanın üzerine, içinde çok az boya ve çok solvent bulunan büyük fırça darbeleri ile hiç fırça izi
Kaynak: Sistine Şapeli tavanı
Daha sonraları, canlı ve enerjik bir fırça işçiliğiyle, sporla ilgili sahneleri hareket anında dondurarak neredeyse fotoğraf gibi
Kaynak: George Bellows
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.