Üçlü, ikili koalisyonlar
filan zamanın nasıl geçtiğini anlaşılamadı.
Three, two coalitions understood how time passes or something.
Kaynak: ekonomi.milliyet.com.trTakintilari birakalim takim oynayinca cuma si
filan olmaz bu isin..
Friday we let you play teams that do not have obsessions doing blah blah ..
Kaynak: fotomac.com.trİtalya'da ve diğer ülkelerde Gladio
filan açığa çıkmadı.
Gladio in Italy and other countries did not reveal or something.
Kaynak: yenibursa.comİşçiyiz
filan dedin ama sen de yanında çalışanlara sen de maaş veriyorsun.
Employees are workers with him or anything, but you say you're salary.
Kaynak: hurriyet.com.trBabam Sultan Mehmed hazretlerinden işittim ki
filan zamanda, öğle�den sonra
filân yerde kâfirlerle karşılaştık. Kâfirlerin ordusunu
Kaynak: Demirhanlar, GöynükAğır tempolu bu filmin klasik bir dramatik anlatımı yoktur, ortada bir macera
filan da yoktur, hatta filmde hiçbirşey olmaz.
Kaynak: Macera (film, 1960)Erkin Koray'ın bir gruba ihtiyacı vardı ve sanki biz "Erkin Koray'ın Ter'i"
filan gibi. (Erkin'in fikri gibi) Erkin tabii ki hepimizin abisi
Kaynak: Ter (grup)"Delikanli Basi" diye adlandirilan kisi de "ben onu
filan kisiye vermistim, bu genc arkadasimiz bir kosu alip gelsin" der.
Filan kisi
Kaynak: Gelemiç, Kelesabayı yakmışlardır ve ailelerine evleneceklerini açıklarlar,üstelik büyümeyi
filan beklemeye tahammülleri yoktur,bu iş hemen olup bitmelidir.
Kaynak: Küçük SevgiliAyrıntılı Anlatım : Oysa Glory
filan değildir bunu yapan. Joyce'un beynindeki tümor yeniden harakete geçmiş, Joyce da bu yüzden ölmüştür.
Kaynak: The Bodyİklim : Kışı çokk şiddetli geçer falan
filan ... Nüfus ! : colspan 2 | Yıllara göre köy nüfus verileri | 2007 376 | 2000 560 | 1997 425
Kaynak: Esenköy, PınarbaşıArap kentinin havaalanında onları bekleyen bir limuzin
filan da yoktur. Külüstür bir taksiyle gittikleri otele itiş kakış girerler,
Kaynak: Harika Hırsız