film anlamı Fr.film
1. Fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit: § "
…film fazla gidiyor, bütçe sarsılıyor, diye hızlı çekimde işin içine girince…" -Adalet Ağaoğlu, Göç Temizliği, 28. § "
Demin bir röntgen filmi daha aldırdım." -Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, 71. §
"Zamanı bir sinema filmine benzetiyor." -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 111. 2. Sinemacılıkta, bir oyunun bütününü taşıyan şerit veya şeritlerin bütünü. 3. Sinema makinesiyle gösterilen eser: § "
Tunç Okan'ın ilk filmi Otobüsü gördüm."
-Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 23. § "
Amerikan filmlerinde seyrettiğimiz şark prensleri..." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri
ayarlama Enstitüsü, 44. § "
Bir kültür filmi, beni Bangok'a, Hong Kong'a, Kamboç'a, Tokya'ya götürdü." -Peyami Safa, Doğu Batı Sentezi, 92. § "
Korkunç Afrika maceraları şişiren bir Amerikan filminin karşısında insanın nasıl gülmesi gelirse, öylece gülmek geliyor içimden." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 151. § " -
Adalar semtindeki sinemalarda gösterilen bütün filmleri gördüm." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 34. §
"... bazı yabancı filmlerde baş..." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 5. §
"… daha başka esasla ilgili işleri özel şekilde yaptırılmış filmlerle ve bir gezici kurul aracılığıyla halka, o ıssız, cahil bucaklarda oturan insanlara gösterip anlatmaya…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 278. § "
Amerikan filmi çevirmiyoruz." -Necip Fazıl Kısakürek, Ahşap Konak, 243. § "
Perdeler, filmlerdeki hayaletli evlerin perdelerine has dehşetengiz bir kıvrıklıkla bir oraya bir buraya savruldukça…" -Elif Şafak, Mahrem, 8. §
"Dün, Fransız konsolosluğunda bir Gabin filmi kaçırdınız." -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 86. §
"Roman da, sinema gibi, hakikati hayalle zenginleştirir, tefrikalar, kapakları rengarenk kitaplarla filmler aynı hayal dünyasına çağırır şehirliyi." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 143. § "
Biraz sonra film başladı." -Orhan Pamuk, Sessiz Ev, 14. § "
Büyük eserleri düşün, meselâ yenilerden Walt Disney'in filmlerini al, onları hem seyrederken, hem de sonra hatırlarken zevk duyuyoruz……" -Nurullah Ataç, Söyleşiler, 79. § "
Pekâlâ bu öğleden sonramı da Aysel'in yanı sıra, bir sinema locasında, kar suyu kokan rutubetli bir karanlığı soluyarak, film seyretmekle geçirebilirdim." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 467. 4. Camlara yapıştırılarak içerinin görünmesini engelleyen bir tür ince yaprak.